çaresizliğin en yakın dostu yalnızlık
ikisi de özdeş bir biçimde
ikisinin de bir vücuda büründüğünü gördüm
pürüzsüz banyo küvetinin içinde
örümceğin biri çıkmaya çalışıyordu
içinden, ama çıkamıyordu.
kendini takas edeceği
bir şeyler ister canı
yaşamın o korkunç aynılığı
sarınca insanı
çoğunlukla kuş olmak istenir
isterdi ki, kırk yılın başı
bir düğmenin uğradığı
bayramda veya düğünde
ortanca ilik kadar değer
kahverengi yelekte.
her kötülüğe üzülmüş adam
daha çok üzülmüş bilhassa
üzüldüğü insanlar tarafından
her şey gibi tükenir üzüntü de
acıma duygusunu kaybetmiş
günün birinde
üç oda bir salonun var.
gündüz güneş misafirin,
geceleri ay
bir de kara sinek unutmuşlar içinde
vızıldar durur.
yalnız değilsin sen, kiralık ev,
içime bir çiçek
dikmeğe karar verdiğimde
dünya
ayağındaki mayasıl ile oynuyordu
göbeğinden tomur tomur
gizlesin diye ürken bakışlarımı
başımın üstündeki kasket.
görmeyin diye korkak bacaklarımı
giydiğim pantolon.
sırtımdaki onlarca iğneyi gizler
gövdemi saran pardösüm.
ah, hayat çok kısa
demişdir her birimiz
yaşantının bir deminde.
öyle kısa olmalı ki
hakikatte çocukluğu
saymıyoruz bile.
mide bulantısı olmadan
önceki haliyle,
bakıyor masadan yüzümüze
ki,
dünden kalan bir öğle yemeği
gibidir dünya,
herkes bekletiyor birilerini
belki bulunur diye
daha iyi birileri.
bunun temaşasında
iki ileri bir geri
bir geri iki ileri




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!