Ortaçağ’dan beri hiç değişmemiş kafalar
On yılda her şeyi değiştirmeye kalktılar.
Sanki çok hızlı devrimcilermiş gibi,
Değiştirmedik tek şey bırakmamaya soyundular.
Dindarlığın tutum ve davranışlarla değil,
Lâfla olacağını sananlar
Barışın da lâfla olacağını sanıyorlar şimdi,
Terörist başıyla konuşuyorlar ikidebir,
Emperyalist ABD Başkanına danışıyorlar;
Ama ipin ucunu kaçırmışlardır çoktan,
Demokrasi özgürlük eşitlik diye diye
Gereğinden fazla yüz verildi kirlilere
Hiç hak etmedikleri havalara girdiler
Ve pus gibi çöktüler dünyanın üzerine.
“Misafir misafiri istemez,
Evsahibi hiçbirini istemez”miş.
Hiç öyle şey olur mu?
Özellikle bizlere hiç uymaz bu laf.
Zira biz Türkler misafirperver insanlarız.
Misafirliğini bilen misafirin
Dindar nesil yetiştirecekler de,
Nasıl yetiştirecekler?
Kendileri dindar mı gerçekten?
Yetiştirecekleri benzemeyecek mi kendilerine?
Diyelim ki benzemeyecek,
Mucize gibi bir şey olacak adetâ
Sarayların da olsa dünyada kiracısın
Gerçek zannettiğin bir rüyada kiracısın
Gözünü enginlere dikip de yolda çıkma
Şaşırma pusulayı deryada kiracısın
Varlık mı,yokluk mu,aslolan nedir?
Niçin verilmiştir bu hayat bize?
Yaşama tutkusu nereden gelir?
Hangi güç hükmeder kaderimize?
Kendilerini Tanrı’nın sevgili
Ve ayrıcalıklı kulu zannederler.
Peki nerden kaynaklanır bu zan?
Sorsanız anlatamazlar;
Davranışlarından anlaşılır sadece.
Örneğin yönetimde hatalıysalar
Her şeylere kel kâhya olursa bir devletli
Yüzgöz olur milletle, saygınlığı hiç kalmaz,
Ona yönelik olur her türlü eleştiri,
Ağzıyla kuş tutsa da kimseye yaranamaz..
Türkiye evinde bir vakitler
Mavi gözlü bir kedi vardı
Fareler o evde korkudan
Deliklerinden çıkamazlardı
yeni şiirlerinizi görmek istiyruz.....