Yılmaz Aybar Şiirleri - Şair Yılmaz Aybar

AKP iktidarını öve öve bitiremeyenler,
Cumhuriyet tarihinin en iyisi sayanlar var ülkemizde.
Ama çoğunlukta olanlar bunun tam tersini,
En çok eleştirilenin,
En beğenilmeyenin,
Hattâ en nefret edilenin o olduğunu

Aylar ve belki de yıllar boyunca
İğne ile kuyu kazarcasına
Ferhat’a dağları deldiren kudret
Şirin’e duyduğu hasretti elbet
Artık o hasretler yok çağımızda
‘Can’ değil ‘Canan’ın çok uzağında

Farketmeyiz yaşarken,
Zaman bize anlatır,
Mevsim kışa dönerken
Hâtıralar ağlatır.

Erkeklerle kadınların aynı havuzda yüzmeleri mi?

Bir delikanlı ile bir genç kızın
Bir yerde yan yana oturup sohbet etmeleri mi?

Bu iki olayı ahlâksızlık sayanların

Beklentimiz boşa çıktı, uyandık
Bir eylül sabahı yaz rüyasından,
İşte geldik artık güze dayandık
Dolmadan tasımız haz rüyasından.

Bir de baktık her yer hep kuru yaprak,

Olup bitenleri hikâye etmeye meraklıyız çoğumuz.
Ne demek bu?
Şu demek:
Hiç bıkmadan kıssaları birbirimize anlatmakla,
Medyada dile getirmekle yetiniyor,
Sıra o kıssalardan hisseler almaya,

‘Tasam-tusam arasında
Yeşil sarık sarınmak’ gibi olaylar sürüp gidiyor hâlâ.

Fatih’in ordusu İstanbul’u kuşattığında
Bizans saraylıları meleklerin cinsiyetini tartışmaktaymış.

Gerici eylemlerin odağı olanlar
Kadınlarla erkeklerin bir arada bulunmaları gibi
Büyük bir ahlâksızlığı (!)
Harem-selâmlık yöntemiyle önlemeyi biliyor
Ve bunu uygulamaya her dem hazır bulunuyorlar.
Ama toplumda ahlâksızlıklar biter mi hiç?

Cevher yumurtlar gibi bir lâf etmiştiniz,
‘Hem laik hem Müslüman olunmaz’ demiştiniz;
Ne laik olabildiniz ne de Müslüman;
Söyleyin allahaşkına ne biçim iktidarsınız siz? .

Kimi insanlar ayrıkotlarını andırırlar.
İçinde bulundukları ortamda değil de,
Başka bir ortamda yetişmiş gibidirler.
Benzemezler çevrelerindeki diğer insanlara.
Tıpkı ayrıkotlarının yakınlarındaki birçok ota,
Birçok bitkiye benzemedikleri gibi…