Dağ dağa kavuşmaz,insan insana
Kavuşur demişler ve inanmışız,
Gün güne eklenmiş yıllar yıllara,
Elbet bir gün diye umutlanmışız.
Bu sistem kendisini özgürlükçü sanıyor,
Bir yandan da dünyaya despotça davranıyor,
Aldanmayın o çifte stardarda kanmayın
Ve deyin ki “Özgürlük hani nerde kalıyor? .”
Karamsar olursan gece gibi ol
İçinde yıldızlar eksik olmasın
Hülyalarla uyu rüyalarla dol
Sabahtan ümidin kesik olmasın
Taşıyla toprağıyla altındır diye
Önüne gelen bu kente üşüştü,
‘Nerde çokluk…’ lâfı geldi yerine,
Tüm altınlar tenekeye dönüştü.
Temizlik imandan diyorduk hani?
Din iman lâflarıyla sundular kendilerini,
ABD’nin ittirmesiyle tırmandılar iktidara,
Dinden imandan da soğuttular milleti;
Böyle bir arabozuculuk gelmemişti hiç başa.
İlkellikmiş ‘Ne mutlu Türküm diyene! ’ demek;
Diyelim ki bir manifatura mağazasına girdiniz.
Alacağınız malın kalitesini anlamak için
Bir top kumaşın tümünü gözden geçirmez,
Sadece bir kenarını elinizin ucuyla yoklarsınız.
Bir devlet adamının kalitesi de
Tutum ve davranışları uzun süre incelenerek değil,
Göksel dinler yeryüzüne inmeden önce
İnsanlar ağaç kesmek zorunda kalınca
Onlara sarılarak özür dilerlermiş.
Ama sonra neler olmuş asırlar boyunca?
Dinler ‘En şerefli yaratık insandır’ demiş,
Kavgada kahramandırlar
Kaba kuvvet tutkunları,
Barışta kalpazandırlar
Kaba kuvvet tutkunları.
Oysa barıştaki işler
Ceberut bir liderin baskısı altında yıllarca kalmış
Zayıf kişilikleri yüzünden seslerini hiç çıkaramamış olanlar
Suskunluklarını bozmanın vakti geldiğini görünce
İntikamlarını almak için konuşmaya,
O liderin yanlışlarını eleştirmeye başlarlar.
Cumhurbaşkanımız da onlardan biri.
‘Kişi noksanını bilmek gibi irfan olmaz’mış.
Ama nerde o irfan bazı politikacılarda?
Ülkede her şeyi değiştirmeye kalktılar;
Ya onları kimler değiştirsin acaba? .
yeni şiirlerinizi görmek istiyruz.....