Kalbim bin parça sensiz kırıldı içim
Başımı eğmeden yırtsam gökleri her gece
Dokunsam dokunsam perdeli gözlerine
Bana bu gün gitmeleri anlatma sevdiğim
Hüzün dolu hikayeleri, şiirleri
Bana bu gün gözlerinden düşenleri anlat
Kaç gece sirenlerde çalındı adın
Kıyıp gittin sözlerime, lal ettin yollarımı
Işıksız kaldım sensiz buralarda
Gölgelerime söz geçiremiyorum
Yıldızların kahkahası ardıma takılıyor
Karanlıkla da ihanet edilmezki lambalara
Hoşça bak pencereden
Süzülsün şehir gözlerinden
Sokakları arşınlayan ayaklar yorgun düşerken
Kum taneleri gibi düşsün yağmur pencerene
Hoşça gül
Şehrin duman kokan kuytularında bir hasret yeşerdi
Fermanım kalbe uzanır
Mezarsızım burda
Sesin Hira’da kıblem oldu
İsyankar bir türkü derinliğinde arıyorum yalnızlığıma gözlerini.
Bir Sabah
Sessizce Çekip Giderken Kapından
Yağmur Yağıyordu,
Bütün Yapraklarda Gözyaşı Vardı,
Orda Yüzünü Göremedim
Ama
Gelmeden dikili taş eriyişi
Ahir zamanlar bir söyleşi içinde
Deccal geldi, burada
Gözlerim çalıyor kapını
Yol bitti
Kervan kum fırtınasında kayıp
Hayat mutlak bir izolasyonun kırıntılarında eşkıyalık oynamaktır
Aşkın eşgali belli değilse
Yüzde göz aramaya gerek yoktur sevgili
Kayıp yanı başında olsa bile
Işıksız
Karanlık bir mekanda el yoklaması yetmez
Bu gece sabaha kadar gezdim sokakları
Işıklar bir bir sönerken yıldızlarda yüzünü gördüm
Şarkılar çın çın çınlatırken boş sokakları
Ben sensizliğe ağladım
Bu gece bir başka esiyor rüzgar
Bir başka uzanıyor yollar
Aşk nedir bilmiyorum
Yok bir anlamı, tanımı
Ama
Aşkın rengi bellidir
Esmerdir aşk
Bizim aşkımız esmerdir sevgilim
Sonsuzlukta yürüyen bir çocuk gelir aklıma
Meydanlarda bir avuç keder etrafım
Ayaklarım üşüyor şimdi
Çöllerde kaybolan atlar gibiyim
Ezberledim bütün ayrılık şarkılarını
Her saniyesi bir işkence hüznün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!