bu şehir gözlerime düştü
trenler ayrılığa düdük çalıyor
ciğerime kurt düşmüş gibi çekiyorum bu şehirden ayaklarımı
kalbim bomba yemiş, yalpalanıyorum
sokak çocuklarının oyununu bozuyorum gidişimle
tutuşuyor damarlarım
Göğsümü delmiş olsan bile diriliyorum
Her darbenle daha da şahlanıyor kelimelerim
Üstüme koyduğun bütün ağırlıkları yenerek
Başım dik
Yürüyorum yollarımı bölsen de
Yıksan da yuvamı
Beyaz incilerle süslü bir ihanetin hüzzam terk edilişlerinde,
kanla çizilmiş sınırların kelimelere döküldüğü,
koca bir ihanet saltanatlığında bütün tahtların tek varisi sensin.
Her fırça darbesiyle beyaz güvercinlerin al boyalı göğsü,
esmer bir kavmin şakaklarından süzülen ter gibi acı yorgunlukla yoğrulmuş ellerinde.
Nefes alışlarında göğsünde bir çekiç gibi beliren,
Yorgun bir tay gibi düşüyor yelen boynuna
Acı bir kılıç keskinliğinde kesiliyor Haliç
Göğsünde şimşeklenen dalgalar
Kıyında ninniler söylüyor beşiklere
Tepende kızıllaşan bulutlar öksürüğünü alıyor bastonlu tarihin
Daha dün surlarına çöktü barut kokusu
Ben sana dolandığım hakikatteyim
Uzaklara bakmak bana ölüm getirir
Bir dağ yağmuru yağıyor içime
Üşüyor gençliğim
Yollarım tozlu bir pelikan kalbi
Kapanıyor gözlerim
Seni seviyorum dedim
Yeminler ettim ama yeminime bile inanmadın
Hep bir oyun sandım sevgimi
Alttan aldın
Ama
Ben seni gerçekten çok sevdim
Bir tutku kalbimin derinliklerinden haykırıyor
Damlaya dönüşüyor kayanın nemli ışığı
Soluma baktıkça dalıyorum yüzüne
Yazı yazdığım pencerenin sol alt ekranına saklıyorum resmini
Göz ucu aralığıyla kesiyorum ince bakışlarını
Hafif bir tebessümle dolu görüyorum yanaklarının gerilmişliğini
Kendimden sonraya bakıyorum şimdi,
Avucuma düşüyor acının külü
İnce bir karanfilde tiz buluyorum
Gömleğimde eskiden kalma bir kan lekesi
Sehpada pas tutmuş ayna
Duman olup uçuyor sözlerim
Köşede bekleyen bir ucube gibiyim
Hayattan ve insanlardan uzak
Nefret taşıyorum içimde
Tüm olan ve olacaklara karşı, nefret.
Ne zaman inansam uzaklara
Ve ne zaman yüreğimi uzatsam yıldızlara
Üşüyorum!
Kırılmış kanatlardan süzülüyor rüzgarım
İçimde derinliklerin nemini taşıyorum
Ne zin’in aşkıyla yandı içim
Nede mem’in tebessümüyle güldü yüzüm
Hep konakladığım hanlarda yitirdim mutluluğu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!