Dallarda tomurcuklar kurudu, düşleri soldu çocukların
Sokak kedileri yetim kaldı köşelerde
Lambalar ışıksız, levhalar rüzgarsız,
Haydi artık dön
Bir sağa bir sola düşüyor duvarlar
Koparıp gökleri yere çaldım hasretinden
Denizler kabardı taşlar söküldü yerinden
Esir kaldım
Çaresizlik diz boyu
Sana koşmak istedim
Sana karışmak istedi ruhum ama…
Karışık
Kül gibi
Savruk ve kavruk
İçimin dehlizinde tırısa kalkmış bir at gibi
Muattal
Kırılgan dokunuşlar gibi
Yalnızım, kayıp bir sokak kedisi kadar yalnızım
Kimsem yok şimdi, etrafım boş duvarlarla sarılı
Şimdi yalnızlık ölüme kaçırıyor beni
Ellerimde cebelleşiyor her şey
Viran düşüyor yüreğime
Hüzün düşüyor, gam düşüyor
Yalnızım, kayıp bir sokak kedisi kadar yalnızım
Kimsem yok şimdi, etrafım boş duvarlarla sarılı
Şimdi yalnızlık ölüme kaçırıyor beni
Ellerimde cebelleşiyor her şey
Viran düşüyor yüreğime
Hüzün düşüyor, gam düşüyor
İşte ben buradayım
Basmaya korkulan korlar üzerinde
Dikenlerine sarılı bir yol kenarında
Çöllerde, zehir yüklü duygularda,
Ben buradayım işte
Sesinin ulaşmayacağı yerde
Kendime susuzluğu sarıyorum şimdi,
Ellerim iki kuyunun dibinde ölümü arıyor
Belki iki nehir belki de iki ruh
Ya da hiç olmayacak bir esmer haykırış...
Her sayıklamada gözlerinle doğuyor güneş,
Unutamam dilinde kavrulan sözleri,
Gitme, düşlerime acıyı saplamadan,
Ellerime yağmadan,
Mevsimsiz rüzgarlar gibi esmeden gitme.
Seninle giyiniyor baharım ve seninle dökülüyor bütün yapraklarım.
Gitme, bana adımı ezberletmeden,
Geceyi gözlerime vurmadan gitme.
yoktun!
kışlık bir düş içindeyim şimdi,
göçmen kuşların dili kadar ıslak yüzüm,
gölüm bir nehir bekliyor uzaklardan,
kudüsün surlarında patlayan hüzünlerle ellerim gül çanağı oluyor
hatırlar mısın balonları patlatılan çocukları?
“Bana yalan söylemeyi öğret sevgili”
Kırılsa da sözlerim
Bütün sana gelişlerim, yalandı
Müfekkire bir hayal oyuncusuydum hayatta
Sırtım kavruk bir güneşin gün batımında kalıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!