Masamızda bir mum ışığı,
Ne kalbimiz kaldı kırılmadık,
Ne masamız.
Saate baktım durmuş zaman,
Ne sazımız kaldı savrulmadık,
Deli misin divane misin fincan,
Ne tam anlatasın var ne yarım,
Dinlemesem içimde kalır ukde,
Dinlesem içinde hep bir fitne.
Anlatmasan çatlatırsın insanı,
Bu gece bir başka vurdu..
Gönlümün kıyılarına özlem dalgaları..
Yüreğim buram buram sen tüterken..
Şöyle bir baktım, şehrin sensizlik kokan sokaklarına...
Süzüldüm....
Adı aşk meyhanesi olan bir mekana..
Küs değilim artık hiç kimseye,
Yalnızda hissetmiyorum,
Âşık değilim artık sevgiliye,
Susmayı da biliyorum...
Pişman değilim deme,
Göklerde bir tılsım,
Hissediyorum bu ara,
Güneş içimi yakarken.
Ay beni izlercesine dalgın,
Gökyüzü bana umut.
Şarkıcı olmak değil, sanatkâr olmak istedim...
Güzel poz vermek değil, güzel bakmak istedim...
Ünlü olmak değil, anılmak istedim...
Zengin olmak değil, güçlü olup fukaraya koşmak istedim...
Şöhret olmak değil, siyahı renklendirmek istedim...
Yaşamak istemedim, tüm bunları yapıp ölmek istedim...
Vicdani var baştan başa,
Gece durmaz gündüz durmaz,
Atar kendini suçtan suça,
Akıl almaz fikir vermez.
Kelimeleri giydirir,
Bir ayağı kırık masa,
Tutunmak için âdeta çırpınıyor,
Belli ki yükü ağır,
Birileri el atsa da kurtulsa.
Elimi her koyduğumda sağa sola kıvrılması,
Ah bu ne tafra, çekilir değil!
Susmuyor hasta her gün yasta.
Bir dertler bir tasa, ne oluyor oğlum?
Koy ver gitsin, şanssızız işte aşkta!
Seneler oldu sevilmeyeli,
Hüznüm karanlığa sığmaz bu gece,
Taşar karşı dağlara doğru...
Yoksun, içim içime sığmaz bu gece,
Ne olur Tanrım aklımı koru!
Esir kaldım derin gözlerinde,
Cezam neyse ödesem gitsem;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!