Göklerde bir tılsım,
Hissediyorum bu ara,
Güneş içimi yakarken.
Ay beni izlercesine dalgın,
Gökyüzü bana umut.
Şarkıcı olmak değil, sanatkâr olmak istedim...
Güzel poz vermek değil, güzel bakmak istedim...
Ünlü olmak değil, anılmak istedim...
Zengin olmak değil, güçlü olup fukaraya koşmak istedim...
Şöhret olmak değil, siyahı renklendirmek istedim...
Yaşamak istemedim, tüm bunları yapıp ölmek istedim...
Vicdani var baştan başa,
Gece durmaz gündüz durmaz,
Atar kendini suçtan suça,
Akıl almaz fikir vermez.
Kelimeleri giydirir,
Bir ayağı kırık masa,
Tutunmak için âdeta çırpınıyor,
Belli ki yükü ağır,
Birileri el atsa da kurtulsa.
Elimi her koyduğumda sağa sola kıvrılması,
Ah bu ne tafra, çekilir değil!
Susmuyor hasta her gün yasta.
Bir dertler bir tasa, ne oluyor oğlum?
Koy ver gitsin, şanssızız işte aşkta!
Seneler oldu sevilmeyeli,
Hüznüm karanlığa sığmaz bu gece,
Taşar karşı dağlara doğru...
Yoksun, içim içime sığmaz bu gece,
Ne olur Tanrım aklımı koru!
Esir kaldım derin gözlerinde,
Cezam neyse ödesem gitsem;
Mehtabın karşısında
Yine geçmişimdeyim.
Dağların tepesindeki yıldızlar,
Kavakların yolladığı rüzgâr,
Çaresizliğimle işbirliği yapar,
Beni yıkmaya çalışırlar;
Telefonlara bakmadın yine,
Sensiz kaldım bu şehirde,
Harap bitap düşmüşüm meğer
Sensiz kaldım bu şehirde.
Kar var beni ilgilendirmiyor,
Öfkem öyle derin öyle korkunç ki artık sen bile
tanıyamazsın beni
Meğer cehennemi tatmışım kollarında
Artık canımı ne yakabilir ki, sen bile görsen tanıyamazdın
içimdeki seni
Öfkem yağmur, öfkem deniz, öfkem fırtına olur sarar her
Çarpık çurpuk,
Yalanları bırakın kenara,
Özgürlüğün elli tonu,
Grinin elli tonu derken,
Tonla dertlendik.
Tam bulduk kendimizi derken,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!