Zamanda saklıdır O'na hasretim
Yaralarım indi bugün derine
Gün gelir biter mi sabır nöbetim
Yaralarım indi bugün derine
Susuz koysun beni aşksız koymasın
Huzurun rengini gördüm
Gülün renginde saklı
Kalbimden sakınırım
Gülüm bana yasaklı
kendimi anlamak için koca bir ömür tüketmedim ki
yaşımın başlarında anladım kendimi de
elim iş tutmaz
kararlarım hesaba alınmazdı
o zamanlar
gelenekçiliğin olumlu etkileri de vardı
Yaşından değil
Savaşından bitap düşmüş bir kalem
Gözleri kapalı
İşitmiyor çığlıkları
Çığlık atansa sadece bir çocuk
Koca dünyada onun için çığlık atan
çok korkardım
gök gürültüsünden
şimşekten
fırtınadan
yağmurdan
Yaya geçidinde bir çocuk
Yetişkin ablaa! Diye seslendi
Dönüp baktım etrafıma
Benden başka kimse yoktu
Bana mı seslendin? Dedim
Evet abla dedi
Defalarca deprem verdin yıkıldık
Peşi sıra seli koydun kapıldık
Aile kalmadı hepten dağıldık
bu kaçıncı dozu
yenilmişliğimin
tutamadığım sözün
tutamadığım hesabı ile
orantısı kadar olmalı
yolları çiçekli mi
çileli mi insanlığın
adımlarını hep mi geriye atar
kullar
kendine kul aramak için




-
Yankı Pak
Tüm YorumlarTanrım;
Kapılarını kalemime kapattığın günden beri şiir yazmadım. Şair öl dedin, öldüm... Son yazdığım mı?
O, o sadece bir ağıt... Şiir değil ki. O acı güne saygı duruşu idi. Yüreğimin acıyı vuruşu idi o.
Duvarların arkasında dur ve sakın çıkma dışarı dedin. Sus dedin, yazma dedin. Ev ...