Kedi gezindi orada burada
Ve topaç gibi döndü ay aynı,
Ve ayın en yakın akrabası sünen kedi,
Dikti yukarıya bakışlarını.
Kendi gibi gezgin ve yaslı olduğundan
Kara Minnoş ayı dikkatle süzdü,
Fergus’la kim binecek şimdi arabaya,
Dip ormanın dokuma kumaşını delecek,
Ve dans edecek düzlükte kıyı boyu?
Delikanlı, kaldır hoyrat alnını havaya,
Genç kız, narin gözkapaklarını yukarı çek,
Umudu düşünün ve bırakın korkuyu.
Üstü, topuğumdan imiğime
Eski mitolojilerden çıkmış
İşleme kaplı nakış nakış
Bir palto yaptım kendime;
Fakat aptallar ona el attı
Onlar işlermişler gibi, ulu orta
Ürkek biri, ürkek biri,
Ürkeği yüreğimin,
Alev ışığında ilerler
Öteye dalgın dalgın.
Sofra takımını taşır,
Kalkıp gideceğim şimdi, İnnisfree’ye gideceğim,
Balçıktan ve sazdan bir kulübe yapacağım orada;
Orada dokuz sıra fasulye ve bal arıları için bir kovan edineceğim,
Ve tek başıma yaşayacağım o arı uğultulu kayrada.
Biraz huzur bulacağım orada, çünkü huzur damlalarla gelir ağır ağır,
BİR oyunda gibi geçip gitti anlar;
Ben sahip oldum aşktan doğan irfana;
Aldım sağduyudan kendime düşen payı,
Ama söylediklerime rağmen dilim döndüğü kadar
Ve övgüsünü almama karşılık bundan dolayı,
Apansız Aşk Ayı'nı sakladı bir yana
O yerde kayalık yükseltisi alçalır
Batar göle Sleuth Ormanları'nın,
Dağıtır kanat çırpan balıkçıllar
Uykusunu mayışık su sıçanlarının,
Uzanır yaprak kaplı bir ada;
Gizledik bizler işte orada
Geçti o dans günleri, gel
Kulağına bir şarkı söyliyeyim
Geçti o ipek atlas giyim;
Bir taşa çömel,
Sarınsın gövden
Pis bir paçavrayı;
Bizi seven uzun yaprakların üzerinde sonbahar,
Ve arpa demetlerindeki sıçanların üzerinde;
Üstümüzdeki üvez ağacı yapraklarını sarartıyor,
Sarartıyor nemli yabani çilek yapraklarını ve de.
Aşkın tükeniş saatleri kuşattı ikimizi,
Boyun büküp dışarı çağırdı Cumhal;
Mağaranın ağzında, gözlerinde bir parıltı,
Arasında rüzgar ile ormanın
Gelip de durana kadar Dathi.
Ve diz büküp dedi ki Cumhal,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!