Saat 2 on yedi
Sevgilim sen şu an uykundasın
Sabah hatırlamayacağın rüyalardasın
Bense rüyada seni görmek umudu ile yatmış
Lakin uykunun uğramadığı geceyi yaşıyorum
Sağa dönüyorum gözlerin beliriyor
Tanıdığım en kral adamlardandı Ömer usta
Usta dediysem uzmanlığı dostlukta
Gitar çalar, deri giyer, saçı uzun
Hele bir sesi var duyanı eder suskun
Gür sesli Ömer usta agasız gezmez
Kimi kalabalığı, o yalnızlığı sevmez
9.15 treni 6 Eylül ekspresi
Alıp yalnızlığımı bir başıma gidiyorum
Kimseye ellemeden rahatsızlık vermeden
Tek güne üç şehir sığacak
Ben yolda üç şiir okuyacağım
Akşam olunca belki toprağı duyacağım
Eğer beni yanında istemiyorsan
Azrail canımı alsın
Buna razıyım
Senin olmadığın yer cehennem
Benim yaşam alanım alevler içi
İlk buluşmamız Üsküdar’da bir çiçekti,
İtirazsız aldı gülü bir çingeneden
İki renk: beyaz ürkekliğin, kırmızı heyecanın,
İçimize düştü o gün sessiz bir yangın.
İki yanlış istasyon arasında kayboldum,
Sensiz sabahlar güneşsiz
Iraklar daha bir ırak sensiz
Laleleri bahçemin güzel gelmiyor gözüme
Aklımda sen, fikrimde sen. Fikrimce sen,
Dağların en güzel çiçeği
Ormanların en güzide meyvesi
Ben kalemi bozuk bir müteşair
Gönlüm zenginse de ceplerim fakir
Aruz bilmem hece önemsemezdim
Tadı damakta kaldı bilemedim
Sorarsanız bir avareyim
Bazen
Güzelliğin bana sigara yaktırıyor.
İçimde bir rüzgar, deli gibi esiyor.
Biliyor musun sen gelmeden önce
Gökyüzü sıradan bir maviydi sadece
Koloniler aşıp geleceğim sana
Kimliğini henüz bilmiyor olsam da
Vurulduğumu hissedeceğim sana
Tanıdığımda
Sen var olacaksın en önemli yerinde hayatımın
Hiç bilmediğim bir şehirde
Karşıdan senin geldiğini gördüğümde
Kalbimin ritmini kontrol etmeye çalışırken
Aklımdaki düşünceleri karıştırmamaya
Seni görünce düşüp kalmamaya
Sarıldığımızda göz yaşı akıtmamaya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!