Zaman boynu bükük baharı bekleyen telli duvaklı bir gelin gibi yalnızlıktan çoğul türküler söylercesine sessiz bir bekleyişte
Turna süzülüşlü sancılı acılar büyütürken hazanda senli sevincimi sahilde kayıklar ağaçlarla birlikte yeni günün getirisinin özleminde
Hani sözler vardır söylenesi ne o an yakalanır söylenemez bir boğum dolanır dilde tüm mevsimlere inat kaktüs direncinde o sözler ki söylendi mi sarmaşık olur tutulup yaşanası
Eller vardır yaşamı yoğurup anlam katan o eller ki öpüp ömür boyu bırakılmaması gereken
Gözler vardır derin deniz vurgun mavi biteviye bakılan o gözler ki bakışında yanmaya değer
Vuslata dayalı ömrümüzde susmalarda
Ah bir dem asude gözlerinde uykularda
Çek gün perdesini yırtılsın ahu zarında
Hayat bir dem olsada yaşansın baharında
Umut Çiçeği
Hani ya bilmem hatırlarmısın yada hiç duymuşmu idin; davul tozu minare gölgesinin olmadığı ve istenilirken dile getirilen 200 gram elektrik al köşeden getir denilen birilerinin birileri ile eğlenmeye çalıştığı o yoksun ama daha sade daha onurlu zamanlarımız vardı ya..
Revamıdır- kadermidir bize biçilen
Bunca yaşanmaması gereken
Saltanatı pas tutmuş yıkılasıca olanların içinde, ..
Zaman tüneline girilirken inciniriz,hep bir kırıktır zamanın yeli, tiz bir akıştır incedir sesi
Nakış nakış örülür anlar,ne kadar kullanırsan kullan,biter elbet bir yerde yaşam
-Bir Yerde Bulur Duyarsan Sende Beni Ne Mutlu-
-
Bitti git demişti
Bu sevda bana göre değil
Belki bir gel geçti
Taşıyamadı ağırdı yükü
Rüzgar hızlı kuvvetli
Sert geldi cin çarpması sek
Ekmek şaraba talimde
İç kazınmasında
İç içebildiğince içe
Kurtların ulumasında
Kör gece
Bende ise
Günaydın
günaydın gün çiçeğim
Gün yüzlüm gün gülüşlüm
Günün ilk ışığı ile uyanmak var ya
İlk anda ilk akla düşmek var ya
-An Geldi Mi Usta-
sende ölecek adam mıydın?
hey koca çınar Atilla ilhan
böyle mi gidilirdi
Mevsim ister yaz ister kış olsun yeter ki gel de
Kabul eyle kabul eyle geleyim yanına naz etme
Sertçe vur tepeme atsın gecenin tepesi bizde
Yarım aklımı da al gelişine
Salınayım hayalinin denizine
Hey koca Beyazıt meydanı
Kaç kez ağladın etin kemiğe batışında
Kaç kez gördüm ölümlerde ölümümü
Kaç kez kan revan morlar içinde
İlk kez kırılmadım ben ilk kırıldım düştüm
Sen asfaltlarını istediğin kadar değiş
Işıklar içinde uyu güzel insan. Seni unutmayacağız