Vedat Koparan Şiirleri - Şair Vedat Koparan

Vedat Koparan

(Yol Üstü Gölgelerinde)

İki arkadaş karşılaşırlar kısa bir anlık ayaküstü hal hatır sorarlar
Nede olsa güne başlangıçta işe varma telaşındadırlar.

Merhaba dostum

Devamını Oku
Vedat Koparan

savunamadık
kan gülleri şafaklarında
sevdam kimliğini kaybetti
hükümsüz kaldı

-oysa bil ki -

Devamını Oku
Vedat Koparan

Bu Nemenem gidiştir türküsü eşliğinde..

Hüzün ayrılığa vurdu
Sevginin yengisinde
Denizde kırıldı dalga..

Devamını Oku
Vedat Koparan

Tadı Bende Yarım Kaldı Geceye Yıldızlar Yağdı..
Karanlıklara gölge düşmez; boşluk dolduran değil o boşlukta Yokluğu hissedilen güzel can yüreklere...
....Mahallemizin bir kısım güzel can yüreklerinin buluşması, tüm mahalle ile birlikte idi.
Yürekler şiir yürekler türkü oldu
Biz olup aktı, sevgi demledik sevgilerimizi içip paylaştık..
Yıldız parıltılarının güzelliklerini nasıl saysam her şey vardı her şey..

Devamını Oku
Vedat Koparan

Üzülebilirliğime izin verdim
Sevgide sevdim
İçimdeki sevgi arsızı çocuğu
Doldurman doyurman için
Ben hep hazırdım
Diğer yanım yolculuklara

Devamını Oku
Vedat Koparan

(Öyle bir yerdeyiz ki vurulmuş umut kuşlarımız,
hep yaralı hep hüzün denizinde kulaçlarımız,
direnişin sancağında olanlardır gücümüze güç katan,
her şeye rağmenler imiz süt dökümlü gündür istençlerde,
direnci umudu diri tutmaya çalışan elekte iri taşlardır kalan,
yaslan bana sen böyle ol can, tutun uç veren umudun bahar dalına.

Devamını Oku
Vedat Koparan

Sessiz bir iç geçiş salınışında
Nazilli sokağının cam gülüydü
Her sabah dükkânı açtığımda
Vitrin yapmaya başlarken
Önümden gece gibi geçerdi

Devamını Oku
Vedat Koparan

Vay benim can canım
Kararmış karartılmış günlerin
Karalar düşmüş günlerine
Aydınlık günlerin özleminde

Solmuş kaç baharın

Devamını Oku
Vedat Koparan

Canımda Cansın Can Yüreğim

Bir Yıldız Düştü Sustu Mavilerim Sustu
Varsın;
Gün batımlarında çalınsın gerçeklerimiz
Biz yinede gerçekliğimizleyiz..

Devamını Oku
Vedat Koparan

(Geceler şahit içinin kan ağlamasına, dertleşir kendinle kör karanlıkta,, aklından geçer kaybolan tarumar olan, bir tas çorbaya düşürülen sızlayan yanık yaşamlar, yıldızlara bakar içer hüznü hep böylemi gelir el ayağın çekildiği yaprakların sesini gecede dinlediği, hep böylemi gelir konar bir yumru düğümlenir boğazında kovalanır sorgular, gözlerine oturur davetsiz konuğu gecenin neminde.
Unutur kendi derdini sarar benliğini sarsak bir titreme tutamaz gözyaşlarını gece dolar akar içine, dostları aldanır kırık gülüşene, oysa nasılda kırgın rezilce düşürülmüştür yaşamı.
Söyleyemez varmaz diline, ne işi kalmış nede aşı oda yaşamak ister insanca isterde yaşayamaz saplanmış bir batağa öksede saka kuşu yüreği.
Ev desen ev değil bir ardiye köşesinde eşyalar ona keza darmadağınık yatak desen yatak değil yorgun küskün, dört can koyun koyuna yatarlar hiç bilmeden, tutar mı gün sabahlarına gebe uykular, gece bırakmaz vurgun düşmelere uyku gezer gözlerinde.
Yanar ateş dağları soğuk nefesinin ıslığında, rüzgâr böler geceyi ortasından, çatlar kabuğu yer kürenin, dağılır aklın terazisi, parçalanır benliği düş uçurumlarında.)

Devamını Oku