Mekke İslama saray ve sahabe
Medine ebediyete türbe ve sahabe
Kudüs ilk ve bitmeyen özlem ve sahabe
Kayrevan Afrikanın kum gülü ve sahabe
gözyaşı dualarla sarayda havuz
yüce sultana türbeden mest oluş
gece öylesine esmer ki
kendi ellerimi bile göremiyorum
marekeş atım şahlanıyor
ikimizi kurtarmak için!
yapışkan çamurla dolu
yağmur altı ormandan
Çayelinin yaylasından
güneşlendi çayır üzerinde kilimde
kalbe ferah veriyor tazeliğinde
gücümüz var mı unutmaya
Kastabalada mola vakitlerini
rüzğar akşama kadar eserdi
Osmaniyenin yeşil fıstık tarlasında
konardı üzerine hırçın kargalar
Ceyhan kıyısında sergi fıstıklara
Nerede mersin yeşili vadimiz
nerede zeytin yeşili bağımız
nerede sude yeşili malikanemiz
zaman geçiyor ağlaya ağlaya
hedefe varamıyorum senelerin
arkasında önünde biyokimyam arızada
Ankaradan altıgenden kaderime yazıyorlar
bir yönü bilinmez haritaları
gitsem gelemem gurbete
Doğunun hüsran Şehri Bitlis
Kuşluk vakti esrarengiz vahşetin çağrısı
Kuşlarda konuşmayan her canlı
Bir kasırga devranda dalgalanma
Mühürlenmiş beyinleri kalpleri kemterlerin
Babalar onbeş yaş, erler
Güney şehrimin gözdesi
Sürükledin karasevdamızı,canevimizi
Düşsel sarayların merkezini
Süvaribirliği komutanın lokomotifiyle
Sonsuza kadar tutunduk bilgeligine
Aradık huzurlu günü göçebe güvercinin özğürlügünde
gizli günahlar oldu
sefaya düşkün gönülde
içi kömürden kara! çok yara
feryadım mağfiret bana
ateşin yakmadığı saf hane
havuzunda kutsal balıklar
RENKLERİMİZ
Mevla bağışıdır rengimiz cezalandırması değil
Buğday ekmeği yiyen de darı ekmeği yiyen de birdir
Yaşıyor ve ölüyor buğday yiyen de mercimek yiyen de
Mevla bağışıdır rengimiz cezalandırması değil
GÜZELDİ
Ant10 puan
GÜZELDİ
Ant10 puan
GÜZELDİ
Ant10 puan