Kurda kuşa, börtü böceğe, yere göğe anlattım da
Hiç biri bilemedi,
Ben de bilmezdim kimi sözcüklerin konuşurken kusursuz
Yazarken destursuz olduğunu
Elime kalemi alınca fark ettim;
Gülümseme bu sefer;
Başın dik yürü
Ve somurt,
En sinirli halinle somurt…
Hani gülen yüzleri deli addediyor ya kimileri
Sus!
Kulağını ver duyduğum sese…
Duydun mu?
Bak!
Gök bile senden bahsediyor...
Baksana!
Gökyüzü cömert
Şehre ay inmiş bu gece
Sana keser yüreğimi…
Göğün gerdanına yıldızlar sarılmış
Yalnızlık ki;
Aklımda olmadığın
Dilime değmediğin
Düşlerime girmediğin zamanlardır...
Kafamın içindeki
Çay içer misin desem,
Çayı sevmezsin bilirim
Ihlamur çayını seversin
O da yaz günü gitmez
Olsun dert değil,
Biz de kışlı bekleriz.
Ne zaman seni ansa kalemim;
Yazdığım en kötü satır,
Senden bahsetmeyen oluyor…
Ve sanırım en iyi satır;
Bir tek,
O çocuklar gün doğumu ülkesinin çocuklarıydı,
Bu yakadaki ülke, o çocukları hiç sevmezdi...
Bu yakada yaşamadılar,
Bu yakada ölmediler o çocuklar...
Sustum,
Konuşursam yerle yeksan olurum,
Yağmur damlası kadarsın...
Güzelsin işte,
Konuşturma beni
Günlerdir senden bahsediyorum adamın birine;
Yaşamadığımız şeyleri bile anlatıyorum
Bütün olasılıkları bir kenara itiyorum
Geriye sen kalıyorsun;
Dönüşünden başka çare yok!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!