Beklenen o gemi bir gün gelir mi,
Kaptanı dümeni gerçek aşka çevirebilir mi,
Güverteye çıkıp bağırmadan,
Bendeki bu sevdayı görebilir mi,
Gözlerini sis bürümüş sevgilim,
Baktıkça su alıyordu bu gemi.
Gitme, arkanda bırakacaklarını hatırla,
Yanımda kal, uzun uzun düşün aşkımızı
Bir mehtaba bakarken terkedemezsin beni
Sakın soldurma sana saklı sevincimi.
Eğer bir gün unutacaksan bizi,
Ağustos Kuşları…
Sıcak yerlere göç edenlermiş,
Gökte hilal, Ay'da yalnızlık düşleyenlermiş,
Çünkü kanatları Ay ışıldarken güzelmiş.
Bilmiyorlardı oralarda yabancılaşacaklarını,
Seni gecelerime sakladım sevgilim,
Annem bile görmedi,
Sen bile görmedin,
Aşkımız bile görmedi,
Hiç mi düşünmedin böyle gökdağını,
Gözyaşlarımın silinişine nehirler
Sen benim en kötü şiirime düştün,
En güzeli gözlerinde saklı şiirim,
Kavuşamayan yanlarım kül oldu,
Sen bu aşkın çıkılmazına düştün.
Kır bahçelerinde kırılmış çiçeklerim var,
O diyarları koklayıp gelen bir çiçek gibi.
Islandıkça kuruyan bir yüreğim var,
Vakti gelince göçüp giden tomurcuk gibi.
Ellerde durulup kaybolan kokuları var,
Yeni yetme aşıkların sevdası gibi,
Güzelsin, gün aşırı fırtına gibi,
Bendeki bu sevda bitmez,
Gözlerime hükmettin, ne olur aldatma beni.
Eski günlerin hatrına bir sözün olsun,
Bir sen kalmışsın bu çilede, ne olur soldurma beni.
Gözleri, gözlerime bakamazdı hiç bir zaman,
Utanırdı söylenecek sözcüklerden.
Aşkımdan duvar örmüştüm oysaki,
Haberi yoktu zavallı yarin,
İstese de yaklaşamayacaktı sevgime.
Onun benzeri var mıdır bu dünyada,
Nadir bir elmas gibidir yüreği,
Ummadığın zamanda çıkar ortaya.
Renk katar sevdiğine, görmediği kadar.
Hangi güzelin sevdalısıdır ne farkeder,
Artık zambak gibi hassastır yüreği,
Senin aşkın bana ağır gelir,
Ağır gelir ama ya güzelliğin...
Senin güzelliğine tutulan delirir.
Ne olur bu sevip giden zamana.
Çalan şarkılar hep aynı notada gelir,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!