Ne divitim, ne kalemim,
Ne de,
Kuru gül yapraklarım kaldı,
Sana arzuhalimi yazmak için.
Ateşlerde yandığımı,
Bir tek bakışının bile,
Sonbahar yaprakları gibi,
Çılgın yağmur damlalarıyla
Savruluyor deli gönlüm.
Gönül ırmağında çağlar gibi,
Gözyaşım ile ıslanıyor düşlerim.
Yağmur tanelerinde gördüm kendimi.
Adını Koyamadım Sevdamın
Ben sana vurgunum
Sen benim söylenmediğim şarkımsın
Yaşamadığım anım..! !
Düşlediğim büyülü dünyamsın.
Artık heyecan dorukta,
Önümde baharın müjdesi var,
Ama bedenim sonbaharda.
Son direnen yaprak gibi,
Ha düştü ha düşecek,
Ben tutunduğum dalımdan düşse bile,
Tükenen umudu yeşertmek için,
Koşmuştum sana masum düşlerimle.
Öylesine estin ki deli rüzgar gibi,
Acımadan kopardın dalımdan,
Açamadan boynu bükülmüş çiçeğe döndüm.
Elif çizdim kalemle,
Dertlerimi çözdüm,
Kanser olmuş yaramle.
Yaşamak çok güzel,
Hoş görüyü sevmeyi bilirsen.
Gönül sayfam,
Sitemlerimi döktüğüm,
Çizip, yırttığım yaprağım.
Sen Difenbahya gibi çiçeğim.
Kurak gönlümde,
Nereye baksam hüzün,
Kimi görsem süzgün.
Çocuklar hep ağlamaklı.
Anneler hiç anne değil.
Kızlarda vefa yok.
Topraktan sökülmüş köksüz ağaç dalı gibiyim,
Şimdi tüy gibi rüzğarın tınısı ile savruluyorum.
Doru tayın yelesi gibi salkım söğüt dallarım.
Kırk boncukla ördüğüm kınalı saçlarım.
Kök sarmaşıklar gibiyken öyle koparıldım ki,
Öyle bir açacak ki,
Bu yüreğimdeki gönül çiçeğim, değil sadece bana,
Herkese neşe umut saçacak,
Bin bir rengi eşsiz kokusuyla yüreklerden taşacak,
Bir ben kalacağım sonsuza anılarda bir demet kardelen.
Bir ben olacağım çocukların masum gülümsemesindeki ışıltı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!