Nerede Kalmıştık
Nerede kaldı çocukluğum,
Sıra sıra dağlar ve tırmanan ben,
Selviler, özgür çamlar bir arada kavgasız,
Yemyeşil sarıçiçekli çayırlar.
Ölüm dediğin nedir senin.
Bir kapı açılıp, sen de kondun önüne.
Atı dehler gibi, dehlediler seni de içeri.
Ne kırbaç gerekti,
Ne de uçları sivri mahmuzlar.
İnan sevgili inan,
Demek istemedim sana.
Nasıl derin baktığını,
O yeşil zeytin ezmesi gözlerine,
İçime ılık ılık aktığını.
Rüyamda gördüğüm hayalsin.
Dudaklarımdan dökülen hecesin,
Mısralarda hissettiğim hislerimsin,
Esrik şiirdeki parçamsın,
Gönlümün susturamadığı rüzgârımsın.
Gözümde nem,
Kalbimde hüzün,
Kederliyim bu gece.
Sevgi dolu yüreğimden,
Dökülmüyor tek hece.
Kölen olmuşum senin.
Gönül sazının telinden,
Bir tasma boynumda.
Sürükleniyorum ardınca
Kırıldı türkülerin beli,
Her gün batımında, eksilirken ömrüm günleri,
Hüzünlü sonbaharda çaresizce düşen,
Sarı yapraklar gibiyim.
Rüzgârgülünün döndüğü balkonda
Seni ve şen kahkahalar yayılan yüzünü,
Ne kaldı, söyle ne kaldı,
Gidenlerin ardından.
Kimse ölmez kederinden.
Giden gitti inan,
Dönmez gittiği derinden.
Uyu, açma sakın gözlerini,
Görmesin gözlerin başkasını.
Çünkü ben olmayacağım yanında.
Çağır beni yürekten ne olursun,
Hemen olurum yanında.
Ben seni sevdim ya,
Başım göye erdi sandım.
Nerede gün güneşli
Ak bulutlu gökyüzü.
Nerede kanat çırpan martılar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!