Kader; bana dargın, yapamam barış...
Özlemim sevgidir ve yâri sarış...
Nefsim der: yarışma, zevklere karış...
Kulak asmam, amma, gel de bana sor...
Uygarlık arttıkça, artıyor vahşet...
Uzakta, yakında, her yerde dehşet...
Rahmetsiz yazıdan, az bir maîşet;
Sağlıyorum amma, gel de bana sor...
Karnı geniş şövalyeler
dârât u sâmânını üleşti...
Zorbalar arttıkça arttı
üç idi
sen say ki onüçleşti...
Her babayiğit,
Fütüvvetten hiç haber yok...
Nice can
yoğun sislerde boğulmuş...
Yaşar amma,şeytan gibi;
insanlık dâiresinden koğulmuş...
''Rabbenâ,hep bana'' deyip
Eblehlerin nazarında;
batılı demek,
uygar demekti...
Uygar canavarın gâyesi:
yakıp,yıkıp,öldürmekti...
Ülkeleri böldürmekti...
Güçlüsün,dünyâ geniş; her türlü melâneti yaparsın...
Nûrlu yolu terkedip,koyu bir karanlığa saparsın...
Muhtelif putlara: paraya,mala,makama,taparsın...
Bir kez olsun düşünmezsin,bunca nâmertliğin sonu ne; ?
Nihâyet,cartayı çeker,hâin gözlerini kaparsın...
Sözümüz asla uyuşmaz
akımız,karamızda...
Aşılamaz bir uçurum var
sanki aramızda...
Bir yerdeyiz ki,
karşıkarşıya orduyla millet;
Mert ferdine can fedâ, nâmerdine yuh olsun! ...
Yuh...piranhalar gibi didikleyip yiyene! ...
Yiğit,canını verip ömrüne ömür katar;
Lânet...''malı deniz yemeyen domuz'' diyene...! ...
Âdem ile Havvâ ' yı, ilk atalarımız tanırız...
Bu kaynaktandır insanlar, herkesi kardeş sanırız...
Çocukları, batın batın rengârenk miydi acabâ; ?
Tarla, tohum meselesi...(OL...! DİYENE) inanırız...
Beyaz mıydı Âdem, Havvâ; yoksa değişik renkli mi...?
Küfr-i inadî 'de olan, gerçekleri söylemez...
Adâleti temin için, aslâ gayret eylemez...
Şeytanına uyar da, hep, yürür inkâr yolunda;
Bir çıkarı bulunmazsa, doğruya, doğru demez...
Emsal; korunur, kollanır, haklı çıkar bir suçta...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!