baktım güne usulca, kafamı kaldırıp
boyum uzun benim, boynum bükük
ve ağır başım gövdemden
yırtık bir yüreğim, bitmeyen bir hasretim var
sanmayın, size bir bilmece soracağım
bir resim çizdim dünyaya
hatları belirgin
belirsiz hisleri
birden fazla insan
birden fazla düş
Göz ucu sinsidir çocuk
Göz ucu hınzır
Belki kavgacı
Belki kalleş
Belirsizdir
mavi bulutlardan koşarak gel bana
al elimi
yada ver elini
seviye al beni
aşkın evresine erişeyim
Tozlu raflarda unutulmuş ağır bir kitap gibiyim
Sarı yapraklarım ve küçücük yazılarımla duruyorum
Kuytu köşelere atılmış yapraklarım var
Bazılarını azgın belalarda unutmuşum
Şimdi duruyorum
sessizliğe sığındım
bugün doğdu sarı gün
bugün
yalnızlığın üstüne
sade bir umut olarak
ve yemyeşil bakışları
onurlu
gök gürültüsü vuruyor duvarlarıma
sağır sessizliği deliyor
iri gözleriyle beni izliyor sevgili
ben yummuşum avuçlarım gibi gözlerimi
izliyorum
kendi yönettiğim düş filmi
gidiyorsun değil mi
geçiyorsun ömrümden
gel gidişini görmeyeyim
gidişin gidiş değil
kalışım kalışa benzemez
üç adımda bitiyor odam
üç saatte sana gidilir
otuz üç günde amerika’ya
salınarak
yararak dalgaları
uykunu mu böldü yalnızlığın garip sesi
tutuştu mu yorgun yüreğinde hüzün
pınarların coşkun sesini işitmez olmuşsun
ve yakmaz olmuş güneş tenini
yahut duymaz olmuş ten acıyı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!