bir cumartesi gücenirsin
gücendiğin ne cumartesidir ne de bir başkası
bir ertesi güne geçerken yanıktır ömrün o kadar...
darmadağındır belleğin
vücuduna sinmiştir öfke
ben istanbulum
istanbul kadar kalabalık
istanbul kadar yalnızım
bir kız seviyorum
istanbuldan büyük
öfkelidir yalnızlık
baskı altındadır hep
sanki suçludur !
gidilemeyen tek yerdir belki
ya da terkedilemeyen
bir çiçeği koklar gibi
ya da yudumlar gibi nefesi
veyahut
saçlarımı taraması gibi annemin
yağmurda
kızılca kıyamet kopuyor yüreğimde
gözlerini özledim
ve kirpiklerinden inen aşk semahını
sonra sordu bana belleğim
“ya sevemezse senin kadar
Dağların şahına çıktım
Usuldaşırken çocuklar
Yankısı sesimin
duyuluyordu nefesimden
Sesimin yankısı
sıra sıra dağları geçtim
bir ben
bir yarim
bir de yalnızlık
uzun sure yalnızlık hüküm sürdü
ben sessiz
seversiniz
bir hoş olur içiniz
seversiniz
masmavi denizi izler gibi
gözlerini de izlerken gözleriniz
ve dinlersiniz yüreğinizi
biz önceleri
geceleri pencere önünde beklerdik sevgiliyi
gül açan
gülyüzünü dermek için
şimdi geceleri sevgilim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!