içimden geldi
bu çiçek sana
gönlümü aldatan yar
bu peynir
zeytin
sımsıcak ve uçucudur aşk
sıcacık örter yüreği
ve gider farkına varmadan
bembeyaz
yıllanır şarap kadar
göz uçlarım kayıp
her ne varsa düşlediğim
bulduğumda yoktun
senin içindi bedenim
ah
kaç çarşamba geçti aşk üstünden
ve birçok perşembe
aşkımı örseleyen
baharlar geldi birçok kez
çiçeklerini sulayamadığım
kalbim
dayanmaz artık
taşıyamam bu kalan hüznü
belki bir gece çekip giderim habersiz
tut ellerimi
derindir sevgim
: (: (
kara dünya bu esiri olduğumuz
kara ömür bize biçilen sır
müjdeli haber gelmeyecek
karanlıkta,
ağaç kökleri gibi duruyoruz
ve büyütüyoruz düşleri..!
yalnızlıktan köklerimizi kırıyor...
iğreniyoruz hayattan..!
kimi beni bilmez
kimi bildiğine inanır
oysa
ne tanınırım
ne bilinir insan
yalnızca öğrenilir halim -- tavrım
olabildiğince geç gidelim
ve birlikte düşelim toprağa
- aŞk tohumları gibi
uzun bir aŞk zamanımız olmalı
ve gün bizim için açmalı
küçükken tahta sopalarla savaşırdı çocuklar
elleri uzun
iri gözleri kısıktılar
çene kemikleri sıkı
vücut kıvrak
silahtı sopalar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!