Yolun uzun
Vakit yaklaşmakda
Kış buğdaylarıyla
Düşeceksin toprağa.
Sende bir gün
Ölümsüzlük ayyaşı
Şarap;
Bir emanettir
Geçmişten.
Kutsallığını
Kırmızısında sırtlayandır
Şarap.
Dostum nasılsın?
Yollar bölündü
Şimdi Ahmet Kayayı dinliyorum
Aklımda sen
Gülen gözlerin
Sigara arayan ellerin...
Yoksullukla övündün
Köylülükle gururlandın
Kopamadın geçmişinden
Zincirlerinle büyüdün.
Ensende deriin izler.
Beyninde korku dağları.
Kuşku umudun güvesidir,
Ve ağır ağır
Sızar içine.
Karanlık ordular gibi
Kuşatır hislerini.
Kuslardir butun gunesli sabahlarin
En sadik dostlari...
Kucucuk govdelerinden
Yasami sakirlar mavi goklere...
Kus sesleriyle uyanmak guzel
Altinda gunesli ve mavi bir gogun
Kutsal mezarların da,
Boğdular ışığı.
Manastır güzelleri,
Her gece zincirlendi:
Bekaretleriyle kutsallığın sunağına.
İşte buldum;
Umudun lirik bahçesini.
En güzel şiir çiçeklerinin;
En güzel sedirlerin,
Yetiştiği ormanı buldum.
Yaşamdan uzakta;
Susma;
Karanlıklar bassada,
Lirik bahçeni.
Ve gözlerine insede;
Perde perde,
Zulmün kalkanları.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!