Ekmeğin kokusu
Sana sınırlar aşırtır
Kollarında delikanlı bir gençlik
Yüreğinde umutlu işçiler
Ve gözlerinde sabahın çiğleri
Parıldar namuslu ışıklarla
Geçenlerde Kadıköyde buldum,
İşporta bir aşk.
Deniz yakın gök mavi,
Ve dalgalar gibi narindi.
Oysa birazdan oda satılacaktı.
Atının terkisinde;
En güzel kaçak.
Sınırları aştı mı,
Kurtardı,
En güzelini meyvelerin.
Unutulmuş bir ürperti.
Kaçıyor
Kendinden kaçıyor.
Işıl ışıl gözleri
Korkularını tutuşturmuş
Bir avuç kül kalmış
Kendinden geriye.
Irgalanan bir atlı,
Dört nala aşıyor karanlığı.
Terkisinde zaman,
Ardında umudun izleriyle,
Irıyor atlı.
Şimdi ve sonrası;
Yalın ve dingin bir denizin,
Serin suların da.
Göçmek gül kurusu ufuklara.
Yalansız bir denizin;
Hırçın dalgalarıyla boğuşarak,
Bir iskeleyim,
Çengelköy de,
Boğaza karşı.
Yosunların hüzünlü,
Yeşiliyle kaplıdır yüzüm.
Bu kaçıncı tekne,
Sus
Zaman dursun
Yalnız şu derenin
Şırıltısını
Ve göğe ağan
Şu söğüd yapraklarının
Soluklan sende gül
Ey şafaklarında
Güneşi bekleyen ülke.
Karıştı düş geceye
Uşüştü düşler heceye
Gülüşler uzak yalın
Karanlığın kıyılarından geldim;
Sahte ışıklara aldanmam.
Sunaklarınızda yanan mumlara,
Yahut giden ve dönen güneşinize
Kanmadım kanmam.
İnancım sadece yıldızlara;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!