Görmeye hiç dayanamam,
Ayrılıklar nedensiz tutar beni.
Gidersen, ben de kalamam,
Ayrılık bir başka yıkar beni.
Bu şehri bırakmam yağmurlara,
'Ey beni ezen ihtilalciler!
İçimden geldi :)
Siz yemeyi çok seversiniz;
Alın sizin olsun!
Afiyet olsun'
Öyle rivayet olunuyormuş,
Kulağıma çalındı bir yerlerden.
Benim için ŞAİR diyorlarmış,
Oysa ben duygularınızın, sevdalarınızın amelesiyim.
Gelmelerin, gitmelerin ve beklemelerin ayak izlerini yazarım,
Dolaştığınız kaldırımlara.
Hayat yemek içmek, para kazanıp harcamak.
Bizimki para pul değil, ömürleri harcamak.
Aynası yok hayatın, dönüp baksak kendimize.
Bizimki yaşamak değil, bir yaşamı harcamak.
Para pul makam mevki, sahte dünya sultası.
DİKKÂT: Önce ALÂ:MET İ FA:RİKA'yı okumanızı öneririm
Derin nefes al, düşünmeye zamanın olsun,
Şuurun açılsın, ciğerlerin memleket dolsun,
Görülen o ki, işin memleketi toptan satmakmış,
Bir kapının koluna asılmaktır,
Karşına neyin çıkacağını bilmeden.
Gülüşlere kanat takmak gibidir,
Aklın dur dediğine,
Yüreğin haydi koş demesi,
Sevgiyle bakan bir çift göze.
Geceyi yırtan, ölümün sesidir.
Vartinik’ten öte; Lirik mezrası.
Munzur can almaz don tutmayan da,
Can alan, canıma göz koyandır.
Güneşin olmadığı geceye,
Gelin eyleyin ayı,
Sevdanın sırtını yaslayabileceği
Gözü bağlanmamış duvar var mıydı?
Ya da,
Acının kanatmadığı bir taş bulunabilir miydi?
Yaşanmamış heveslerden yaralanmayan yürek kalmış mıydı sevda kavminde.
Susamışlıktan çağrılmışlardı bu yangına,
Ayrılıkta çökermiş
Yüreğe en büyük acı.
Şu gördüğün gidenler,
Kimi döner, kimi şiş.
Bu gün bildik gidenler,
Bir gün döner yabancı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!