Ah benim başı bozuk gençliğim!
Kurt havası meydan günlerim!
Barikatlar, marşlar, ceza evi günlüğüm.
Ne vardı böyle habersiz,
Böyle kaçarak gidecek..
'İçindeymişiz, yeşilmişiz, sazmışız'
Sen gittin ya,
Sensizlik yağar artık şehrin bütün sokaklarına.
Seni götüren şehirlerarası otobüsler, yokluğunu
...................................................getirir bir yangının ortasına;
Gözlerim,
Karşı kıyıdan bakar kimsesizliğime.
Kerem tutuşurmuydu, bilse ucunda yanmak var,
Beşer-i mutlu edende, kahra salıp gidende yar,
O ki insanım, içimde insana verilecek sevgi var,
Yüreğindeki aşkın yeter, Kerem olup yanmaya.
Ben, bildiğim sultan için, kimselere yol sormam,
Düşler beledim uykularıma
Deliksiz geceler örttüm.
Say ki sessizliğim vuslata;
Senden bir adım ötesi suskunluk!
Aman vermez ayrılık
Aşk üşüyordu ellerimde
Güneşin yüzü kadar soğuk, yaşamak.
Adı konulmamış gülüşlerin provasındayım,
Tutunduğum umutlar kangren,
Bu değildi duymak istediğim söz!
“Seni seviyorum” kısır bir yalandan
Devrik olmayan bir cümle içindeydi söyledikleri,
Çamlar devirmiş, umutları tutsak etmişti ayaza.
Kolay mıydı? bir kalemde bitirmek ha diyince,
Cesaret ister bide nasır tutmuş kör bakar yürek.
Meyveli bir ağaç bile eğerken başını tevazu ile,
Can’Im!
Bak ki değirmeni durmuyor, öğütmekte ömürleri dibekte.
Törpüler ha bire aşındırır, aş yerine felek sevdaları yemekte.
Dilimde zinciri hasretin yüreğim talan,
“Şu Metrisin önü bir uzun alan
Can’Im..
Çok uzun zaman oldu sana yazmayalı
Ben de, neredeyse bin ömür bin asır
Necip Fazıl okuyordum, yaşamaya başlamışım,
“Göğe asılı bir hamak” ta uyuya kalmışım.
OLMAYAN SEVGİLİYE MEKTUPLAR 9
Merhaba Can’Im!
Kayıt düşsün tarih,
Unutulmasın,
Sevmek unutulur mu hiç?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!