Gün akşama döndü.
Farkındalığım geçen zamana güldü.
İçimdeki çocuk ipi kopuk uçurtmayı,
Maviliğe uçuramadan öldü.
Vay be! Dediğim zamanlar oluyor kendime.
Bunca yaşanılandan sonra, acılara tebessüm doğuyor dudaklarında.
Kaç zaman geçerde kabuk bağlayan yaraların altından izi kalır, kahrımıza münhasır.
Şimdi kesif bir geçmiş kokusu burnumda.
Yine de minnettarım ....
Koca metropollerde bir it yalnızlığı bazen.
Rüzgârları hapsetmenin çılgınlığında.
Ara sokaklarda kendi hikayesine yanan isli lambalar.
Eski bir saat kulesinden tam onikiye takılıp kalmış akrep ve yelkovan.
Yine de günde iki kez doğruyu göstermenin aldatıcı mutluluğunda.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!