Gözlerim tutuklu kaldı karanlığın orta çağında.
Yine bir bahar akşamı, bülbüller melodi sokağında.
Uykular firari, algılar bulanık, öfkem tufan.
Yakacağım gemileri, dalgalar doğurgan.
Kaç fersah uzağım kendime, ukdeler boğazımda.
Atıl gülümsemeler
Dudağın kıyısında.
Yengiler ve yenilgiler mizanında hayal kırıklıği.
Mavi deryanın içinde heba olan kulaçlar.
Ufkun ötesinde bir yerde birikip,
Ey gönül, yetmedi mi yaptığın eza
Her durakta inmek istedin, her söze kandın
Ateşleri nur sanıp, içine daldın
Acı bir tebessüm bıraktın bana, acıyı sardın
Açtığın yaralar, boynumu büktü
Bir kez koklayıp atacağım seni denizlere.
Bakir yalnızlığın körfezinden.
Ve o an, acıyacak canım.
Ufkumda bir ayrılık hikâyesi kalacak.
Çırpınışlarını izleyeceğim,
Kancık gülümsemeler diyarından kaçtım.
Ardıma bakmadan hemde.
Bir hüzün testisi kalmış elimde, yüzümü yıkadığım.
Bir de bir tadımlık gülümsemelerim, dudaklarımda hissettiğim.
İçimde derin boşluklar, düşüyorum, düşüyorum
Her saçını tarayışında tel, tel dökülür gönlüm.
Hasretim depreşir, ufkuma düşer siluetin.
Güller açar bahçemde, güzelliğin cennetim.
Anlarım dudaklarının kıpırtısından ne dediğini.
Gökler ağlar kahrından söylesem sevdiğimi.
Yıkık dökük bir liman sanki,
Gönlümün kehaneti.
Hayatın içinde yarış, gemi azıya almış bir at gibi.
Geçiyorum hayal istasyonlarından.
Beni bekleyenler firari.
Hani, için acır bazen.
Dalar gözlerin uzaklara
Orada, bir garabet hisseder yüreğin.
Yorgun bir adam uyur sokakta,
Ezikliğiyle örtmüştür üzerini.
Rest hikâyesi direnirken.
Yaşamla ölüm arası, göz kırpmaları arasında saliselerin hükümsel yalnızlığında.
Yitip gitme anaforlarına kapılıp, zaman tribününde.
Us'sal davranış biçimlerinde,
Şafağına vurgun geceye
methiyeler düzen yalancı
şairlere aman vermeyen gerçekler
geçidinde sıkışıp kalmış gönlümün yarısı.
Günahkârlar meclisinde




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!