Tuncay Aytaç Şiirleri - Şair Tuncay Aytaç

Tuncay Aytaç


Avuçlarımda sıcaklığın öylece duruyor.
Her şey bir avuntudan ibaret şimdi.
Hani o gezindiğimiz sahil var ya!
Her esen yel sen, olup kalbimden vuruyor.
Uçuşuyor martılar başımda,

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Bir gitar eşliğinde söylenen
solo bir şarkıydın dilimde.
Biraz hüzün biraz da tebessümdün gözlerimde.
Sen öylece kal hayalimde.
Ne olur, bozma hayallerimi.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç

Nüfuz etsin gülümsemen gözlerime
Itibarım ithamlarınla yenik
Sönmeyen yıldızım, ey güzel şahım
Alnıma aşk diye mi yazıldın ki

Dillerinde mayhoş bir aşk kokusu

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Çocukça düşleri biraktım, diken batan ayakkabılarımın ökçelerinde.
Mihengi kaçmış hayat öykülerinin sarı yaprakları arasında unutulmaya yüz tutmuş öykünmeler.
Tüm renklerden arınmış ruhum.
Sadece siyah beyaz her şey.
Hayat belirtisi sıfırlanmış esrarengiz bir yer.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Bahtına kırağılar mı düştü.
Üşümüş müydü kış güneşinde gözlerin.
Hasretin oku mu saplanmıstı ciğerine.
Daha onsekizinde mi, kararmıştı,
Karakaplı Kader defterin.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç

Derinlik...
Sesini kesmiş her şey yaz sıcağında.
Kuşlar dallara asmış hayallerini,
Bir çocuk ağlıyor sıcaktan ana kucağında.
Koyu bir gölge, ceviz ağacı altında.
Yine bir çağrışım var içimde,

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Bir sokak ötede gecmişi ararken foseptik çukuruna düşüp, mazide boğuluyorum.
Arınmak istiyorum kendimden.
Geçmişi gömdüğüm çukurdan gerçeğin eli değiyor ruhuma.
Yüzüme attığı tokat yüzümü kızartıyor.
Üstüm başım paramparça, her yerim kan revan ve ben konuşamıyorum.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Ilk kez kemerli pantolon giyen erkek çocuğunun gözlerindeki anektotta gizliydi mutluluğun sırrı.
O gözlerde evrilen devrim niteliğindeki parlamada gizliydi dünyanın oluşumu.
O gözlerde ki, gün doğumu vardı.
Günün geceyle buluşma anıydı,
erkeksi bakışların çatık kaşlar arasına gizlenen mutluluğun,

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Epik şiire dolanan cümleler,
Bir rüzgâr eşliğinde.
Dudak kenarına yapışan.
Suskun ve solgun, yalnızca rüzgârın sesi.

Devamını Oku
Tuncay Aytaç


Kahpelikler kara çalı olmuş, ben, uçlarındaki çiçeklerin güzelliğine methiyeler düzüyordum.
Kan tere batmış ellerimi yağmurlarda yıkıyordum.
Sonra, sıcak rüzgârlar esti, güller kurudu dalında.
Zaman aldı beni benden, yaraların izi kaldı.
Moraran dudağımda.

Devamını Oku