Sen
Doğduğum, büyüdüğüm, okuduğum
İsini ve hüznünü soluduğum
Gecekondularında kaybolduğum
Memleketimde dolanıyorsun
Ben senin memleketinde seni arıyorum
Aynalarda çoğaldım yıllarca
Aynalar kimsenin bilmediği
Hiç tahmin etmediğim
Hayatları anlattılar
Kaynağı kurumuş bir kuyu kapağı gibi
Kapattım kapaklarımı
Uykusuz gecelerin umarsız karanlığında
Çığlık çığlığa gözyaşlarımı katmışım
Gündüzlerimi cömertçe harcayıp
Hayallerimi bir köşebaşında atlatmışım
Ne zor biriktirmiştim onu
Bir ermiş gibi
Anneler, böcekler, kirliler
Ve
Gecekondudaki tahta beşik
İsler, tinler, cinler
Ve
Gökteki delik
Tepelerde çakan şimşek
Mahallemizin üstüne indi
Işığını ve sesini
Evliliğimize hediye etti
Tepelerin bilinmez büyüsel görüntüsü
Gerçeksiz ve düşsüz duruşu
Yaşam örümcek ağı
Pamuk şekeri kisvesinde
Çocukça bir istekle
Dokunmak istediğim
Yaşam örümcek ağı
Neresinden tutarsan tut
Karardı göğün
Mavi gözleri karardı
Bulutlar titredi
Ayazda uyuyan
Kimsesiz çocuk gibi titredi
Taştı ağır ağır kanayan yüreğim
Yalnızlığımı yaşadım
Kulaklarımda çocuk sesleri
Çim biçme makinasının altında can çekişen çimler
Kızartma kokusu genzimde
Bir masanın etrafında toplanmışız
Yorgun yüzlü babam
Kırık pencereler arkasında gördüm onu
Gözleri ağlamaktan
Gece boyu kanamaktan
Kaybolmuştu
Düşüncelerinden tanıdım onu
Kör bir gecede
Çok mu gizemli
Evrenin hareketleri
Hareketlerin yönleri ki
Hep ya ileriye ya geriye
Yoruyoruz zihnimizi
Hareketler çekirge sürüsü gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!