Ölümsüzlüğün tılsımını bozmayın ne olur
Nice tabutlar ki bu tılsım uğruna talana uğradılar
Ve tarlalarca ovalarca bitki
Kazanlarda kaynayıp
Rüzgarlarda savruldular
Bütün renkler siyah ve beyaz yakınlaşır gittikçe solar
Şu an eşin ve çocuklarınlasın
Ne biçim ayrılmaksa bu
Her fırsatta ona koşmaktasın
Sorsam sana
Bahçendeki ağaçları
Toprağını
Ah şu Pazar sabahları
Bir kovan dolusu arının elinden
bal almaya çalışıyorum sanki
Tel bir sicimle boğuyorum çevremdekileri
Aylardır yüreğime çalım atan aşkıma
Karşı cani oluyorum
Felaketlerden sonra
Evimizi süslerdik
Yaşadığımıza şükrederdik
Yepyeni umutlarla
Hayata atılınca
Yeniden haksızlığa pes ederdik
İnsan çarpmıştı bir cini
Cin cinliğinden habersiz
Fitne ficirliği ile tutsak eder herkesi
Oysa neylesin cin sevgiyi
Sevgi onun zehiri
Cinler bir araya gelip
Dolunayda buluşalım
Sen dolunaya sarıl ben sana
Çıtalı bir uçurtmanın sevinciyle
Asılıp kalalım dolunaya
Güneşin ışığını alalım ve yansıtalım
Elma şekeri tadında olsun
Bugünde biter üzülme
Gün
Zamanı kum fırtınası gibi savurur üstümüzde
Gömleklerini kolaladım dün
Ayakkabını boyadım
Evimizin kapısını dün gece de aralık bıraktım
Bir kutuya koysam
Batmakta olan Değirmendere güneşi gibi yüreğimi
Versem sana
Yetmez sevgimi anlatmaya
Korsanlık yıllarından beri
Bir adanın teslimiyet kokan burnuna
Yedik birbirimizi
Aşkta yedik
Yedik birbirimizi
Kavgada
Yedik birbirimizi
Yarışta
Şahmeran ‘ın başındaki bilgelik senin olsun
Kuyruğunun zehri benim
Bedenindeki görülmemiş renkler
Büyülesin seni
Günahlara bürüsün derisi beni
Hayatın bütün zevkleri senin olsun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!