gece gene on iki
ve zihnimde sen.
çevremde bir pembe bulut …
ben düşlerimde prens,
sen gerçekte prenses!
aramızda kaf dağları
Mağrur olma güzelim bakıp da aynalara
Üç beş metre kefendir nihayeti dünyanın
Dalma öyle boş yere toz pembe hülyalara
En acı manzarası uyanmaktır rüyanın.
Kaderin ağında garip örümcek
Yürüyüp giderim, ama ne yöne?
Anlamam ne olur ne biter işler?
Felek neler örer hep döne döne...
Sen yarattın rızkı bol bol
Yiyemedik ey Allah’ım
Sana şükür sana sağol
Diyemedik ey Allah’ım.
Kirletmeden kazanmayı,
Korkma ey insanoğlu, gece neyler adama?
Kalbinde kara yoksa her yıldız güneş olur…
Var ise yüreğinde fesatlık denen kirden
Ummadığın belalar sana tebelleş olur.
İstanbul’da kurduk bir güzel dernek
Koyümüzü burda yaşatacağız.
Buraya üşüşen herkese örnek
Şehri surlar gibi kuşatacağız.
Burası bir tuhaf kibarlık fazla
Ahvale bakıp da utanma sakın
Yoluna devam et, ufuk senindir.
Sanma ki tökezler bu kutlu akın
Bak; gece bitiyor, şafak senindir!
Bu mukaddes vatan bize emanet,
İzlerin yokluğunda eridi varlığım,
Su duman duman oldu; eridim.
Ufkum sen oluyorsun
Sen acısındasın zamanın,
Ve ben… eridim.
Katılaşamadan, bir kalıba dökülemeden.
Kırıldı bugün yine, gönlümün nazik dalı
Umutlarım incindi; ellerim yana düştü.
Daldım gittim boşluğa, bakışlarım manalı…
Sandım ki bir başıma gönlüm ummana düştü.
Sorma sakın halimi; tutma sen ellerimden
Hicranın ateşiyle bırak sevdam ağlasın.
Lakin unutma beni, silme hiç yüreğinden
Hicranın ateşiyle bırak sevdam ağlasın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!