sıra kayalardan kopup gelir rüzgar
koşa oynaya
üfürür kanatsız kar taneciklerini
ve tüten mavi dumanları
kapıp götürür beraberinde
çökekalacağı sıcak yerlere
Bizim Ahmet, namı diğer Ahmetçik…
kaytan sol bileğinde
sağ elinde bir ucu
bir ucu dişlerinde
savurup atıyor
aşılamıştık seni ahlata
daha çocukluğumda
ballı meyveler vermiştin bize
canım armut ağacı
şimdi dalların kurumuş
kadın kovaladı, adam kaçtı
yakalanmadı
kadın kaçtı, adam kovaladı
tutamadı
kaçan yoktu aslında
kovalayan da
*
gönder karıyı gitsin
ele merdiven silmeye
gözlerine perde çeksin
bakmasın er kişiye
lal etsin dilini
bu ne baba diyor İlkan
biraz şaşkın
kurtlar mı indi senin köye
gülümsüyorum
ateist köpek diyorum
minarede patladığı zaman ezan
çeşme yamacında
karanlık yolda
ağaçlar arasında
gördüm onları
bin sene sonra yeniden
tek sen miydin ütopik
veya platonik
he kızım
biz olamaz mıydık
tek sen miydin aşık
bira ver bakkalcı bira
üç beş tane
bir paket de cigara
rakı pahalı
kakasın kapağına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!