bulutlar erken gitti bu yıl
güneşi erken gördük
ve maviyi
cemreler erken düştü sanki
hava erken ısındı
su erken toprak erken
dün seçim varmış
demokrasi niyetine
biri baş olacakmış
başsız bizlere
öyle dediler
sokaklarda yürüdüm bugün
siz gibi
kalabalığınızda
ne çoksunuz tanrım
ne çok
çekirge sürüsü gibi
şeytanın oğlu olmuş
cadı karının kızından
adını savaş koymuş
barışa inadından
elinde zalim tabanca
bir oğlum olunca
Devrim koyacaktım adını
kızım olunca Eylem
yetmişli yıllardı o zaman
ben de küçüktüm
korktum
“adam olacak köpek…”
masamda rakı
peynir ve kavun
biraz da tavuk ızgarası
Zeytin değildi onlar, ılık yamaçlarda
Darağaçları dize dize soluk alanlarda
Sallanan ilmek, titreyen tabura
Bekçiydi başında dilsiz zebella
Mektup yazmışsın Metin abi
üşenmemiş atmışsın
Dün geldi
açtım okudum
Selam ediyosun önce
hal hatır soruyosun, nasılsın diyosun
soğuk bir kış gecesiymiş
kar lapa lapa yağdığında
bocukmuş o zaman
ocak ayında
“Duvarda kandil varmış, is çıkarıp ışılayan; dışarıda rüzgâr, delice ıslık çalan…”
ne bülbül kaldı ne de saka
ne sığırcık ne de sarıasma
aybaba hilaldi dün
bu gece yarım
dolunayda buluşalım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!