Neden sonra dedik neyiz, biz kimiz
Birer yıldız mıyız aynı gökte ikimiz
Göle düştük güle düştük falan filan
Birimiz arsız kız, birimiz deli oğlan
Geçmiş güneşlerden artakalan
Bir ışık bağışla, gözlerin olsun
Varlığın hayattır, gerisi yalan
Gülümse, cennette izlerin olsun
Kaç asra bedeldir bitmiyor aylar
Çırpınırken Karadeniz
Durulur mu şu Marmara
Bir atadan, bir ceddeniz
Kan vermişiz kaç damara
Kimi Kırgız, kimi Kazak
Sesini bir dua sanar dinlerim
En içli makamda yanar dinlerim
Bir özge iklime saldın ya beni
Seni duldalarda, kenar dinlerim
Yıldızlara tüner, âsumanda ben
aynı poyrazda farklı üşümekti bizimkisi,
belki de aynı şafakta farklı renklere odaklanmak
ben mavi arıyordum alacalı, sen bembeyazın o pürüzsüz dinginliğini
aynı büfeden ekmek alsak da ben mesela kıtırından başlıyorum somuna besmelesiz, sen içine banıyorsun narin parmaklarını
Çise çise gelir çöllere inat
Bu kadim sevda çiy olur bizde
Palazlanıp ol dem vuranda kanat
Visal-i Rahman’a say’ olur bizde
Cananın payine ne dem ki turap
Bayrak bayrak hürriyetin
Doruklarda demi vardır
Bu dağlarda hiçbir itin
Ne izi ne im'i vardır
Sen bana bakma boncuğum,
Nereden başlanır mutluluğun şiirine,
gülümse, ipucu olsun
Acemisiyim sevincin
Kahpe pembesi bir zamanın fırçasını çalmışlar izanıma
Kaşı gözü tam yerinde
Boy erikte dala benzer
Özü gördüm tâ derinde
Ahırdaki mala benzer
Tavır eda şebek gibi
Ahir zaman adamları
Otur başka, yürü başka
Evrilmiş ki ar damarı
Yeni neslin türü başka
Gözü iki, kaşı kıldan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!