Edep yerlerde hem namertlik boydan aşmış
Hak bilmez densize sahtekarlık yakışmış
Yalancılığın tiyatrosu edebiyatı da varmış
Usturuplu söylendi az kaldı inanacağım
Yasa kılıfına büründüler, hukuk yenildi
Kahramanlık alın yazım, şehadet sevdamdır benim.
Bosna'da, Filistin'de açan kan renkli gülüm ben.
Suriye gözyaşımdır ÇEÇEN KARDEŞİM!..
Bilmem bu viranede O’ndan başka!
Aşk nereden gelir? Gerçek yar kim?
Şair olur böyle, söz bırakmam dünyada
Düş yazarım kavgaya ben değilim alim
Bir doğum beklemekte yer! Çorak topraktır yeryüzü!
Gelişine hasret alem, gayri gülmez yetimin yüzü
Biz bize yettik ya Resul! İterler garibi, öksüzü
Ağlar yavru duymazlar! Gaflete döndü cahilin yüzü!
Sürgün gittim böyle nice yıllar
Yine yormadı beni yaren yollar
Zulmet olsa da şimdi ufuklar
Aydınlığa çıkar yolumuz bizim
Yollar kıvrım kıvrım gündüz gece
Deli olmadan veli olunmaz dediler
Öyle buyurdu bir dem büyükler
Delicesine düştüğüm yollar şahitler
Hamdım, sevdim, yandım, piştim
Dünya üstüme geldi kimi zaman
Vefayı aramış üşümüştüm, ondan bu sevdaya düşümde düştüm;
Hasrettim adalete, bulamadım bu yerde, öyle kalbime döndüm
Sıddık bildirdi bana aradığım nerede; Rüyamda O’nu gördüm
Bildim! Ki Ömer’dir anahtar, O’na erince çözülür kördüğüm
İki’ye, Mevla’ya dost, Ah gitmiş Faruk! Nerededir kimbilir
Dedi düzen bu! Zalimedir saltanat sabret evlat!
Bir pazar kurmuşlar öyle, satılır onda Sırat
Aciz kalmış hem düzeni; Ekmek yoksa yetim sat!..
Duymazlar mı Hakk emrini ne yamandır bu sanat!
İmtihan, derin çizgidir avuçlarımda
Sil baştan, aynı işte.. yine aynı kavga
Bu zamanda hak, doğru hep hor mu Usta!
Zor sevda bu Usta, anladım zor sevda!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!