Karanfil çiçeğinde saklı bir gizemin rengi
Ilık bir meltem eser dağlardan yokuşa
Rüzgarın kokusu savrulur beniz soğuk
Mavi bir bulut belirir bacamıza
Isız ıssız yağar, kar taneleri pembemsi
Zarif bir yolu taşır ince damar
Onur Şövalyem ve Kelebek Çocuk
Onur Şövalyem: - Tüm sevdiklerinle helalleşirdim.
Kelebek Çocuk: - Sizi tutan ne? Temizlen öyleyse, papaza git günah çıkar.
Onur Şövalyem: - Herkesi sevgiyle selamlardım.
Kelebek Çocuk: - Öyle değil mi sin? Gülücük at. :))))
Seher Vakti, şehrin semalarına doğru, insanın içini duygulandıran “ETKİLİ ve DOKUNAKLI” bir ezan sesi ile uyandım. Yatağımdan doğruldum. Sabahlığımı üzerime geçirdikten sonra, balkona çıktım. Gökyüzüne baktım. O zamana kadar fark etmemiştim. Uzaktaki belli belirsiz camii minarelerinin ruh hâlini...
“Bu ezanlar – ki şahadetleri dinin temeli
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.
O Zaman Vecd ile bin secde eder – varsa taşım;
Her cerihamdan, İlâhi boşanıp kanlı yaşım,”
Karanlığın aydınlığıdır, ıssız geçen duygularım. Bahanelerin ucuna dokunan, resimleşerek kaybolan, ılımlı cam parçaları…
Sevgi değil ise; nedir? Neden bu korku?
Buram buram kokar tenim. Anılmaz gönüller dertli. Lütfederek gelen misafirler, karanfiller yollarına serpilen kim?
İlgiyle Çıkarım*** YOLA
Çare ararım her ***.KONUYA
İnanç tazelettiririm*** İNSANA
Mucizeleri fark ettiririm*** HER DAİM
Dayanışma içindedir****BERABERLİK
Endişeleri azalır, çoğalır *** BİRLİKTELİK
Sevgi Aşıla! ...
İş Arkadaşlarınla İyi Geçin! ...
Kendinle dost Yaşa! ...
Bir Ağaçta Sen Dik! ...
Kitap Oku! ...
Kendin Ol! ...
Senin hakkında karar vermesi gereken sensin. Senin yaşamın hakkındaki düşüncelerin önemli. Aşmakta zorlanacağın kişide yine kendinsin. Zincirlenmiş hayat kapının anahtarı yalnızca senin elinde... İyiler her zaman şeytan, kötüler her zaman melek rolündedirler. Bu ikisi arasında gidip gelenler cin rolünü kabul edenlerdir. Yaşamının önemli anlarını görebilmek ve farkındalık boyutunda yaşamasını öğrenebilmek için daima hep ileri düşüncesini benimsemektir. Toplumun senin gibi canlılara ihtiyacı olduğunu unutma... Projelerinde istikrarlı durur ve görevine ara vermeden kararlı gidersen, tüm acıların bitecektir. Mutluluk dağıtacaksın. Yaşamının plan ve projesini dış dünyana duyururken buna inancın çok büyük olsun. Geleceğin için geliş. Geçmişin için değiş. Bu gün için iç dünyana dön. Öz benliğine... Sağduyuna selam ver. Ben Enerjiyim... Ben Bir Hiçim... Ben Kelebek Çocuğum... Dönüşümüne adım at. Yaşamını başkalarına teslim ettiğin an yaşam felsefenden uzaklaşmışsın demektir. Bu da içinde yaşatacağın sinir krizlerin için mum yakmaktır. Eğer, Kelebek Çocuğa dönüşüm yaparsan, bu iletişim başlamadan önce ne verebilirim diye düşünebilmelisin. Huzurlu ve sevecen bir ilişki, olumlu ve olumsuz yönlerini kabul edebilirsen, içinde sakladığın tırtıl korkularını bırakabilirsin. İnsanların yaşamına farklılık getirmek, yazmak, gezmek, karışıklığına çözüm üretebilirsen, başarı merdivenini doğru duvara yaslamışsın demektir. Kimsenin yaşamına karışmasına izin verme... Ağaçların tepesinde oturup çevrene baktığında, Yalnız bugün için yapmayı düşündüklerini hayata geçirmen ve hayatta ayakta kalabilmek yükünün azlığına da dikkat et. Eğer bir el omzunuza dokunuyor ve siz hala göremiyorsanız yazgınızı kelebek dokunuşu ile görüntü gelecektir. Sinir krizleri yaşarken, etrafına gülücük at. Başarısız, hissi ve benlikte bastırılmış duyguların için sağduyulu ol. Yıkıcı, bencil, ikiyüzlü, yalancı yüzlerle karşılaştığın an başarı sağlamak için kendine güveni, özgür düşünceni yaratıcı gücünü ve hoşgörünü kaybetme. Kararsızlıklarında kendini ifade etmesini öğren. Kendini kaybetmek adına da olsa menfaatlerini ve riyayı Zenginlik ve mutluluk adındaki iletişim anahtarınla değiştirmelisin. Aşırı ilgine sınır koy. Özgüvenini artır. Şefkatli ve ağırbaşlı yaşamak istiyorsan, zaafını kullandırma. İlham perisini bilgi ve becerilerinle yüzleştir. Hak ve adil davranmak için kararlarını ver. Disiplin sahibi ol. Ve hayata geçireceğin her şey sana büyümende yardımcı olacaktır. Mademki seviyorsun beni... En ince nokta mı kırma. Dokunma, rüzgar ile savrulan yüreğime Essin dilediği yere Tutunamadığım dallara Mutluluk savrulsun etrafıma Haykır dağlara ovalara Aşkımız büyüsün...
İstanbul, 11 Eylül 1998
KELEBEK ÇOCUK
Ay Karanlık
Dünyamı aydınlatırken
Sevgi anahtarım
Kapıdan yolculuğa çıktı
Sonsuzluğa doğru…
Kararsızlık çamuruna batma
Sözünde dur.
Dürüstlük, kararlılıktan geçer
Yolundaki engellere takılırsan,
Onlara gül tohumu ek.
Batarsa dikenleri, sevgi yağmuruyla ıslat.
1. Bölüm
Topuklu kırmızı pabuçlarımla, kesme taş sokaklarda yürüyüp, tek katlı, basık ve dış cephe boyalarının dökülen kerpiç evlerinden geçip, yokuşu tırmanırken vakit hayli ilerlemiş olmalı ki gitmek vaktiydi.
Lakin nereye gittiğini bilmeden yürüyordum. Sokaklar boyu ebediyetin yüreğime değen sesiyle...
Meyve veren ağaç taşlanır devam edin.