Bırak, içimdeki sen, rüyamı sana sorsun
Doldurdun her yerimi, bir yerde bana bırak
Bırak, bu kabusları azıcık hayra yorsun
Tozpembe hülyalarım, vuslatın kadar uzak
Sükuna demir attım, halini dingin saydım
Kanatlanıp uçamam, ne meleğim ne peri
Etten ve kemiktenim, benimde canım acır
Bazen beni dinlemez içimdeki serseri
Beynimde paslı çivi, yüregimde muhacır
Asi, mor duygularım sele dönüp azıyor
Bilirimki her iniş yokuşun başlangıcı
Tekdüze değil hayat, daire müteselsel
Dolap beygiri gibi dönüp durmak ne acı
Yolculuğu idrak et,arş'ı alaya yüksel
Semaya yıldızları; sineğe gözlerini
İNSANİYET ENTÜBE
Şeytan kendi köşkünde iki ayak üst üste
Hünerini biz kaptık, bize bıraktı işi
Mahareetle dönüştük, mütekellim bir büste
İnsaniyet entübe, prizde çıktı fişi
Yalan yalan yazılar, tomar tomar belgeler
Gölgeden slüetler, dile gelen gölgeler
Burada görünenler, yalnız isim ve resim
Resmi geçit orada, oradadır merasim
Kalbim bişeyler fısıldıyor aklıma
Kapalı kapılar ardında
Mantığa muhalif
kuralsız bir emir
Öylesine keskin öylesine kararlı
Belli ki bir talebi var
İŞPORTADA SATILDIM
Kıyıdan ve kenardan, sağdan, soldan, ortadan
Dilim dilim dilinip, satıldım işportadan
Her parçam ayrı düştü, bir fahişe eline
Ey koca kubbe, ihtiyar minber
Yorgun mihrap
Nerede tulumbacılar, hamallar, külhanlar, natırlar
Nerede davudi sesiyle. Tellal.
Hani nerede
Omuzlara konan güvercinler
Kızıl kızıl şuleye gark oldu pervaneler
Dışı yeşil görünür, içi kızıl haneler
Akıllılar delirdi, akıllı,divaneler
Uyduruk arzularla, en kaçık bahaneler
KADER VE KEDER
Gönül hicret ederken dönülmez diyarlara
Gurbet içinde gurbet, hüzün siner efkara
Kirli beyaz başımın traşıdır her günüm
Küllenmiş sakalımın her teli ayrı yara
Ağzımızın tadı, huzurumuz, ruh sağlığımız bozulmadan, iyi bir bayram geçirmemiz dileği ile, sevgiler, selamlar...
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...