Rehavet sardı beni, göz kapağım düşüyor
Rüyam arayıp dursun, mazide izlerini
Yıpranmış çerçevemde, eski resmin üşüyor
Donmuş dudakların mat, saklıyor gizlerini
Hangi tarafa dönsem yüzün hep bana dönük
Bedenim çürüse de,hayat denen kafeste
Hala sevdam turfanda, her hatıram berceste
Gördüğüm her varlıkta, işittiğim her seste
Seni görür duyarım, kör sağır olsam bile
Duyularım kapalı, yok açacak çilingir
Yeni bir buhtunnasır gönder desem, yüzüm yok
Avuçlar sana dönük, ellerim kapkaradır
Ken'anın kuyusunda can veriyor kaç çocuk
Koparılan her çiçek, aksada bir yaradır
Benim RABBİM zalimi zalimlere vurdurur
Filistin emanettir, filistin bir sevdadır
Filistin irmime su akıtan menbadır
Filistin, zindanımda is bağlamış lambadır
Filistin, en karamın merkezinde beydadır
Filistin, elhamrada koparılmış goncadır
Hayatın gözlerine, sokmuşuz birer çomak
Bende yazı bolunmaz, sende ise okumak
Kadehin dolu şarap, benim kadehim sumak
Kutuplaşma örgüsü, ellerde yumak yumak
İpekten bir şal gibi maharetle dokumak
Hızla yol alır kervan, geçip gidiyor oymak
Soluk kadar yabancın gölgen kadar ıraktım
Gözüme sokulurdu senin yüzük parmağın
Yüzüme basa basa kapına gül bıraktım
Gururum paramparça benliğim darmadağın
Çağlayan duygularım yıktı akıl bendini
Yüreğim, hayale hep koşa koşa
Umudu yalana sarıyor boşa
Her sokak çıkmaza, her yol yokuşa
Yar diye seraba koşuyur günül
Arzular talepler en zordan yana
His taşıyan her sine, maşukunu ararda
Aşıkın nazarında, serapa döner ferda
Hangi kalp taşımazki, günül denen haneyi
Kızıl alev aşk ile, çekmezmi pervaneyi
Ne hane ne hanende un ufak oldu özüm
Bakarken görörüm de, âmâ basiret gözüm gördüğüm slüetler boyalı karton kabuk
İçi loş dışı mayhoş olanlaradır sözüm
Şanlı nebiye ümmet bilinen bu bitler in
Kara talihli imiş anası yiğitlerin.
Ne gam vardı ne tasam, gençliğimin başında
birden karşıma çıktın, tam onsekis yaşında
Önümde uzun yıllar, koca bir ömür varda
İlk yolun kavşağında meçhule döndü ferda
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...