Yüzü pamuk gibidir, anam, gözü sürmeli
Salın gelin yürürken alem seni görmeli
Cana kıydım sen’için, aman, kimse bilmesin
Elim yüzüm kan oldu, sen sil, kimse silmesin
Yaz kış durur erimez, anam yaylanın karı
Beri gelin çocukla vade yetti
Zaman geldi her bi şey gerde galcek
Felek bana bi daha gülmez gali
Ecel gelip bu günle canım alcek
İki tarlam gocuman oğlumadır
Gecenin derin bağrında
Damlalar hep bir merkeze…
Yağmurun zarafeti altında
Yolculuk eziyet, bilmeyene.
Kimi alnıma, kimi gözüme.
En sefili düşer göğsüme.
Tırmanıyordu Ankara Caddesini
İnce kemerli kıvrak bel, narin ayak
Tırmalıyordu ardından cesedini
Sivri tırnaklı kediler, ağlayarak
Ve vurdu yere başını çelik asa
Hiç birimiz varamadan farkına
Bilimsel açıdan
Yamuğumuz mu oldu
Feleğin paslı çarkına
Yoksa depar atarken
Borsada bismillahsız mıydık
Yine yalnızlığımla iç içe
Alengirli cümleler arası
Turuncu hayallerin peşinde
Varıp geldiğim sırlar aşikar
Yine yalnızlığımla baş başa
Sen ve aşkın
Öldünüz artık ikinizde
Her ne kadar kabul etmese de
Kabrin kalbimin içinde
-ÜMRANİYE-
21.11.2002
Yıldızların altına bağdaş kuralım
Aman kara bulutlar sağdıç olalım
Efeler köprüsünü mekan tutalım
Yürü bre Aslan Efe gidiverelim
Köyde yar beni bekler uçuverelim
Bam teline yüreğimin basma
Yangınlar salarım altı yönüne bu şehrin
Altını üstüne getiririm
Kendime göre dayar döşerim caddeleri
Keyfimce abideler dikerim sokak başlarına
Adliye duvarlarına siner aklama kararlarım
Hatıralarını yeniden
Yazmalı insan
Hatırında olmalı
Mezar taşı kabartmaları
Ve özensizce yazılan
Duvar yazıları
merhaba siir dostları.....
ben Süleyman ESER
şiirlerim hakkındaki değerli yorumlarınızı ve ayrıyetten maddi manevi desteklerinizi bekliyorum...
teşekkürler............