Süleyman Eser Şiirleri - Şair Süleyman Eser

Yeter artık falcı kapat çeneni
İsyanım var senin baktığın fala
Çevir fincandan,çevir gözlerini
Keder akar benden baktığın yana

Gülleri yabancı bana bu yerin

Allı yeşilli dünya
Kül rengine bulandı.
Bu diyarın toprağı
Göz yaşında sulandı.
Çocuk kadın demeden
Bayrama gider gibi,

Ucuz denen canımız
Kıymetlidir kim bilir
Sebil olsa kanımız
Hayra akar, kim bilir

Kullar sefa peşinde

Kıpkızıl kan
Selam,yardım,ihanet
Kurtuluş, yalan
Yapraklar kuru
Beyinler aç
Kurtarın aman

Kuşkular bir bedeni sarmışsa eğer
Titrer elde olmadan nazik bedenler
Korkular sinmişse deniz sahiline
Dalgalar durulur, kaçar tüm köpükler

Akşam güneşinin son damlası eğer

Kendini kaptırdın dünya işine,
DErdine yanacak yürek bulunmaz.
Zinhar girmedin derman içine,
Deryaya dalacak kürek bulunmaz.

Açlıktan, korkudan ellerin bağlı,

Cebindeki bozukluklarla mutluluk
Yanına da azıcık ümit aradı
Mağazanın vitrindeki soğukluk
Buralarda olmadığını anlattı.

Çekip gitti taş kaldırımlar üstünde

Kağıt üzerine bir damla
Düşmüş ve kurumu
Merkezden çevreye yayılmış
Esir kampı o damarlardan
kaçışı, kurtuluş...
Can pazarı o damarlarda

Gönül ağacından masum kuşlar
Eyler aşk dağına fevri kalkış.
Döner zemheriye güzel günler,
Şaşkın kuşu damda eyler kar kış.

Kanat vurup yüce dağlar aşar.

İstek dışı çaba göstermek
Destek midir indirilene,
Elden ele, er meydanına?
Yada sırtında kambur,
Omzunda yük mü,
Haddinden büyük?