Her şey gelmeden önce
Kokusu gelir..
Güneş doğmadan günün
Yağmur yağmadan yağmurun..
Ayrılık gelmeden ayrılığın..
Her şey gelmeden önce
Fincanda kahvem bitti,
Bardakta çayım,
Üzülmedim,kabullendim
Biten şeylere üzülmeyi bana
Kim öğretti bilmiyorum.
Ama ben öğretiyi iptal ettim,
Ne yazmış olursam olayım
Ne okursan oku
Hiç biri ben değilim
Hepsi bana dair,senin
Ön ve son yargıların.
Sende ki beni,
Vahşice, deli deli esen bu rüzgarı tanıyorum.
Burnuma kokusu geliyor, özgürlük yurdumun.
Rüzgarla, rüzgara teslim ,
Gökyüzünün derinliklerine uçmalıyım.
Bir kartal gibi kaybolmalıyım ,
Var yok'a muhtaç,Yok'ta var'a....
Bir tek var göster,
Ensesinde yokluğun olmadığı
Yada,bir tek yok göster,
Var'ın parmak izini taşımadığı
Sen bana muhtaçsın,ben sana...
İçine düştüğün
Hep aynı oyun ,aynı tuzak
Edemedin kendini duygularından azad
Ölümsüz olduğunu anladığın günden beri
Yılana sokturursun gidip gidip kendini
Kimileri yaşadıkça aşklaşır.
Kimileri doğuştan aşk'tır.
Ne renginden,
Ne duruşundan bilirsin,
Ancak kokusundan.
Nadide çiçektir onlar
Korkma ölmezsin,
Aşk günah keçisi,
İnsanı aşk değil,
Aşksızlık bitirdi.
Aşktan doğan görüldü de
Bazı anılar,anılaşamazlar
Anlatanın bakışlarını görsen
Şimdi yaşanmış zannedersin
Onlar,sandık kokusu kokmazlar...
Diğer anılar gibi ağlatmazlar üstelik
Acı olmadığından değil,
O demiş ki:
''ya Ömer,istemez misin,
dünya onların ahiret bizim olsun ''
Sen gözü körlere Nursun
Ne ararsan AN içinde bulursun
Bir elinde dünya diğerinde ahiret
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!