Senin o mahmur bakışının,
Kölesiyim ben...
Ardından sürüklensin,
Yanında bitsin hayatım...
Bir canım var,
Senin uğrunda ölesiyim ben!
..
Bey Dağına bel vermiş
Köse Dağına el vermiş
Bir güzel ağlayanda
Kızıl ırmağa sel vermiş
Yiğitlerin otağı
Aslanların yatağı
..
Çakallar üşüşmüş mazlumun başına
Göz dikmiş insanın ekmeğine aşına
Ne kalıbına bakıyorlar ne de yaşına
Çıkmışta ortaya dürüstlük satıyor
Yemiş kulların hakkını doymamış
Yaşı kemale ermiş adam olmamış
..
Düşünerek yolda yalnız yürürken
Davullu zurnalı düğünler gördüm
Gönlüm gamlı gözüm yaşlı dururken
Davullu zurnalı düğünler gördüm
Âşık ağlar mâşuk durur serinde
Mefta süküt etmiş düşler derinde
..
Baharı beklerken yaman kış geldi
Güzel koku veren güllerden olduk
Bağımız bahçemiz saralıp soldu
Yüzlerce meyvalı dallardan olduk
Yazarlık tasladık dört satır için
Soyumuzu bozduk bir katır için
..
Söylenmemiş söz mü kalmış
Çiğnenmemiş öz mü kalmış
Oyulmamış göz mü kalmış
Kamış atlar yokuşlarda susamış
Sür kamıştan atını yarını sorma
Ara sıra eğleş terletip yorma
..
1.Cihan Harbi bitti,
Ülkemiz işgal edildi.
Bir baktık ki Anadolu, Trakya;
Kalmış bize Sivas, Ankara, Konya...
Aman yurttaş,
Sakın korkma!
..
Şaşıp yanılmadan kapıya varam
Başka bir tarafa salma Yarabbi
Uyandır gafletten gerçeği görem
Aklımı fikrimi alma Yarabbi
Ayrılık şerbetin içtiğim zaman
Dünyadan öteye göçtüğüm zaman
..
Kartalı var, avı var.
Geçit vermez dağı var.
Atamızdan yadigâr,
Bizde Dağlı kanı var.
Düşmana karşı çekmişiz bayrağı.
Dağlarda uçuyor özgürlük kartalı.
..
Haya denen damarlar çatlamış ta derinden
Nasırlanmış yüzlere söz kâr etmez neyleyim
Kafatası çürümüş kokuyor her yerinden
Böylesi beyinlere tuz kar etmez neyleyim
Bizler bizi aldattık çok kullandık 'He! 'leri
Kötülere özendik yazabilsem neleri
..
Derininden daha derin yarem var
Azdıkca azıyor saramıyorum
Varsam dost elinden belki çarem var
Yüce dağlar aşıp varamıyorum
Halimi arzettim hep ona buna
Sözümden anlayan raslamaz bana
..
Gözümüzle gördüğümüz güneşin
Doğuşunda batışında sevgi var
Şu âlemde kavruluşun yanışın
Ateşinde tütüşünde sevgi var
Gönül diyarında olan işlerin
Halis hayallerin güzel düşlerin
..
Her kalpte bir aslan yatar derler ya
Şimdiki kalplerde bin aslan seyyar
Sevgiler gözyaşı sevgili yaya
Kirlenmiş kalplerde vesvese kaynar
İnsanlık değeri inmiş sıfıra
Silinmiş yapraktan tatlı hatıra
..
Taşın böyle neden durmadan döner
Neler öğütürsün sen değirmenci
Öğünen toz olup unluğa iner
Biri ediyorsun bin değirmenci
Değirmenci inler değirmen inler
Konuşan taşları nöbetci dinler
..
Vaktim geldi bir diyara göç oldum
Saldan daha öte yolum kalmadı
Sanmayın buraya kalmaya geldim
Yoldan daha öte yolum kalmadı
Rüzgârla yarıştım şimşekle koştum
Deniz kadar derin sevdaya düştüm
..
Hallerimi gelip soran olmuyor
Yaka yoluşumdan çektiğim nedir
Yolda yıkılmışım gören olmuyor
Yerde kalışımdan çektiğim nedir
Gidiş hazırlandı yaklaştı göçüm
Zamanla tükendi mecalim güçüm
..
Öylesi güzele yar dedi gönül
Hevesim solacak güle değildir
Yüreğimde sevda var dedi gönül
Tarifi lisana dile değildir
Beni bu halime koyanım olmaz
Feryadı figanım duyanım olmaz
..
Çiçeğe el değse kopmuş oluyor
Dikenler de kış içinde bitiyor.
Gül yaprağı yel değmeden soluyor
Çalılarda taş içinde bitiyor
Söylerim nefsime olmaz terbiye
Gerçekten korkarım bilmem ki niye
..
Sonum ne olacak söyle bileyim
Cevap vermezmisin bana cananım
Bilmemki hatırdan nasıl sileyim
Yüzünü gördüğüm günü cananım
Talihim şansımdan intikam aldı
Gönül aynasını taşlara çaldı
..
Kim ne biliyorsa onu söylesin
Dilden korkum yoktur benim dünyada
Gidip dayısına beni söylesin
Filden korkum yoktur benim dünyada
Yürekten kaynayıp özden taşarım
Mevlam ne diyorsa öyle yaşarım
..