Başım belalıdır canım cefada
Dileklerim kabul olmuyor eyvah
Zadeler zindanda Zalim sefada
Ağlıyan ağlıyor gülmüyor eyvah
İnsaf sahipleri görünmez nerde
Garipleri yıkılmış sürünür yerde
..
Sıkılma dostum olanlara
Boşver gitsin olmuşlara
Bak sen yarın olacaklara
Unutma, Allahın dediği olur
Sivas Yaylasında harman olsan
Kırkbin derde derman olsan
..
İki temmuz da
Sivasta madımak otelinde insana
Düşünceye
Özgürlüğe düşman kafa yapıları
Özürlü olanlar
Ruhumuzu vicdanımızı incittiler
Birlikte yaşama kültürümüzü yok edenler
..
Seni bana yazmasa da,
Şu zalim kader...
Bir gülüşün yeter,
O mutlu günüden bana...
Ah! Sen mutlu ol da,
Sarı sünbülüm...
..
Çorum ' a yakın belde, Solakyurt ve Delice,
Durdu ansızın posta, Balışeyh ' e gelince,
Bu yol Kayseri yolu, sonra Sivas, Erzurum,
Kişi bir hoş oluyor, Memleket ' i sevince...
Bahşili ve Yahşihan... Karakeçili, Keskin...
Dağlarda bir Köroğlu, altındaki at eşkin...
..
Lanet olsun sana ey yezit soyu
Bizi bu günleri unutur mu sandın
Her yıl anılacak asırlar boyu
Pir Sultan gönüllerden silinir mi sandın.
Temmuz yine geldi gönüller yasta
Otuz yedi can yatar kanlı Sivas’ta
..
Bir mısra şiir dile gelsin diye
Ol cezbeden bir zerre tatmak gerek
İnceden inceye her şey anlatılsın diye
Ol kaktüsü şefkat ile sevmek gerek
Bir mısra şiir yazmak için
İlham kaynağını bulmak gerek
Aşk çanağını doldurup
..
Senin olmadığın günün gecenin yok bir gayesi,
Anlamsız bir saat yığını bir koca gün...
Bin defa görsem o güzel yüzüne doyamam,
İlaç gibi ruhuma işleyen o bakışlarını,
Ararım seni gördüğüm her rüyamda...
Hayatım için bir ışıksın karanlık dünyamda!
..
Tel tel dökülen duvara boya vurmak gerek
Çok dikkat et karşına çıkabilir engerek
Sıva ister koca taşlar, çatılmasın kaşlar
Aşk nazla başlar, saz çalar oturunca taşlar.
Garip görme sana aşk ile bakan gözleri
Küçümseme sana atfedilen şık sözleri
..
Bir yerden ağıt sesi yükselirken,
Kuşlar bile ağlamaklı,
Dallar üstünde kanadı kırık uçarken...
İşte şen ve şakrak bir davul sesi,
Hemen biraz ötede 'dan dan..'
Ne tutarsız bir ahenk? ...
..
Teslim aldı aynaları
Mehtapla sardı ayları
Aşk boşalttı kova kova
Gönül hep kıyıkca, yarı
O bir çiçek, herkes arı
..
Aşığından uzak öyle nerdesin
Yüzünden düşmüşüm derde vefasız
Seni arıyorum söyle nerdesin
Bulayım bir seda verde vafasız
Durdukça divane olur korkarım
Rüzgarlardan haber alır korkarım
..
Yine duçar oldum amansız derde
Doktora diyecek sözüm kalmadı
Elli yıl gezmişim vefasız yerde
Yolum yokuşladı düzüm kalmadı
Şansım beni yere vurdu sürüdü
Gözlerimi kara duman bürüdü
..
Memleketim, bab-ı gurbetim Zaram
Aklıma geldikçe boşalır ah-ü zarım
Ciğerimde açılan ah bu yaram
Sızlarda yaramı saran bulunmaz
Gurbette özlem, figan sorulmaz
..
İçimden geleni olduğu gibi
Kudret kalemiyle yazdır Yarabbi
İlim derin derya bulunmaz dipi
Batıp boğulmadan yüzdür Yarabbi
Enişli yokuşlu fani âlemde
Bozulmadan götür iyi halimde
..
Her kuş bülbül gibi nida eylemez
Hüner geyet güzel huya muhtaçtır
Yürek yanmayınca diller söylemez
Yıldız gök yüzünde aya muhtaçtır
Sıcaktan yarılmış yer kara bulut
Dağlar sana bir şey der kara bulut
..
Fersiz gözlerim meçhule saplı
Gam yüklü bedenim sis ile kaplı
Tüm dertler acep bende mi saklı
Kırık kalpli sinelere sor beni
Ben senin yokluğuna içerken
Hayaline dalıp kendimden geçerken
..
' Ruhi Kocatürk ' e İTİA... Divrik ' li... '
Sivas - Bedirli, Ulaş, Karayün, Karaçayır,
Futbol da bir yarıştır, bağır Yiğitim bağır! ...
Karabel ve Celalli, Hafik ile Doğanşar,
Her Birlik Çağrısı ' na, asla demezler hayır! ...
..
Uçuştu serçeler gitti uzağa,
Bir yaz geçti böyle tozlu yollarda,
Bazen tarlalarda bazen bağlarda,
Bir yaz geçti uzun, uzun yollarda.
Kaynaşmaya görsün toprakla insan,
..
Zalim ettiğinden çok hicap duymuş
Fayda etmez fırsat geçenden sonra
En sonunda Hakkın emrine uymuş
Can kuşu cesetten uçandan sonra
İnsanın ettiği gelince başa
Kılıcı değermiş granit taşa
..