Bugün çıngıraklı arkadaşın Ayfer geldi
Eline kırmızı bir çanta vermişsin
Onda kalan ne varsa
Hepsini içine koysun demişsin
Kahkahaların kalmış mavi koltukta,
Gözyaşların mor yastıkta..
Bir yangın,
bir deprem,
kördüğüm...
bir rüya mı,
kabus mu gördüğüm
öyle durmayın
Mor gülüşüne bağladım umudumu
Gitme!..
Bir umudum gözlerin de kaldı,
Beni mor şarkılara mahkum etme
Bir umudum dağlarda
Yaşımdan ağır yaralarım var benim
Durma gel diyorsun nasıl geleyim
Biri al gülün dalındaysa
Ateşten kandil tutar bir elim
Bakma gülüp eğlendiğime
Gündüzler belki görmedi de
Ben o kadar güçlü biri değilim
Oturur çocuklar gibi ağlarım
Beni böyle çırılçıplak bırakıp
Nereye gidiyorsun!
Peki sorarlarsa ne diyeyim?
İki kalbi bir yürekte taşımak
Sen, otuz üçünde bir bahar sancısı,
Ben, ellisini çoktan devirmiş gurbet yolcusu..
Senin beni sevmen diyorum nar çiçeği!.
Akla hayale gelmez bir devrim gibidir
Bir Nevbahar vaktinin şafağında
Ilık ılık esen meltem gibidir.
Bir gün bu devran dönecek biliyorum
Yıllar yılı beklemişim usulca,
Gelişinin ayak seslerini duyuyorum
Nur sultan, Nur’dan sultan..
Çok vakit hayalini kurdum gönlümde
Çok vakit sabahladım ellerin ellerimde
Güneşin üstüne bir yorgan çekmiş
Gülmeyi epeydir boş vermişim,
Olur olmaza gözyaşı dökmekten
Ağlamayı iş edinmişim..
Tam bahara da kara çalacakken
Ansızın gelen sen değil miydin?
Olmayacak duaya amin demeye
Sesini duyduğumda karar verdim
Sensiz bir ömrün geçmeyeceğine
Gözlerine baktığımda karar verdim
Karanlıktı gelecek, umutlar paramparça
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!