Beni yanına çağırma
Yarana dokunurum, kanarsın
Gözlerine bakarım, ağlarsın
Yalnızlığını senden alırım
Çaresizlik bırakırım
Erkenden uyanırım pazartesi sabahları
Şafaktan hemen önce..
Aklıma ilk gelen gözlerin değilse
Eksik başlamışım demektir güne
Kahvaltı yapmam evde bilirsin
Şekersiz bir kahve eşliğinde
İki demli çay doldurdum
ince belliye...
belki gelir içersin diye
sonra güneşi koydum yanına
yıldızları, gökkuşağını...
bir kitap aldım elime
ben vazgeçersem kötülük kazanır
tutar soluğunu şafak
güneşe inat karanlık kazanır
ben vazgeçersem bitmez hasret
adını anmaz olur şarkılar
Bir adam sevdim incecik, uzun boyluydu
Adı Mahir’di
Gözleri demirden bir hançer gibi..
Ellerini tutunca, elleri pamuk kesilirdi.
Bir adam incecik, uzun boylu
Adı Mahir
Yaşamanın derdindeyim sabahından akşamına
Biraz ekmek biraz tuz
Biraz güneş biraz yağmur
Düşe kalka yol aldık ağır ağır
Yoksa boşa değil yüzümüzdeki bunca çamur
Sere serpe köleliktir bu çağda işçilik dostum
Bu kap böyle kâfidir, taşıyor gayrı
Doldurmakla tükenmez kevgir gerekli
Anlamaz halini anlatır durur
Cana candan öte canan gerekli
Yetmiş iki dünya bir hizaya dizilse
Kendi ellerinle diktiğin
Limon ağacını da mı unuttun
Tomurcuklar yavaşça çiçeğe döndü bak
Begonviller, leylaklar, kasımpatılar..
Ha açtılar ha açacaklar..
Diyorum ki gül gülüşlüm, sen
Bir dostu olmalı insanın diyorum
Yalın ayak, gözü kapalı koştuğu
Yaz gününde kar,
Kar gününde bahar bulduğu!
Bir dostu olmalı insanın diyorum
Derdinle yorulduğu,
Tek başıma nefes alırdım gökyüzünde
Göçmen kuşlar gibi özgür,
Eyvallahım olmazdı hiç kimseye
Dağ yamacında boy veren ağaçlar gibi hür
Yalnızlık saltanattır derdim
Olacak iş değildi, bir merhabaya yenildim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!