Radyoda yine şarkımız çaldı...
Gözyaşlarımla eşlik ettim.
Sözlerini söylemeye dilim varmadı.
İşte tam o an seni yanımda hissettim.
Mutluluk muydu yaşadığım, hüzün mü? ..
Yoksa seni bir şarkıda hatırlamak mıydı acı olan? ..
Bugün yine cok mutlu uyandım sabaha.
Sen yanımda yoktun, ama yine de hep benimleydin.
Güneşin ışıklarıyla,
Kuş cıvıltıları eşliğinde giriyordun penceremden.
Yudumladığım su, yediğim yemeğin tadı bile sendin…
Benim icin herşeydin…
Bana aldığın mumu yaktım, öylece bitişini seyrediyorum.
Kendi ateşinde eriyip yavaş yavaş yok oluyor.
Tıpkı benim gibi...
Alevler büyüyor, bir anda tüm benliğimi sarıyor.
Senmişsin gibi sıcacık okşuyor bedenimi.
Sonra yüreğimin derinlerine doğru işliyor tüm sevgini...
Oysa sana açılıyordu bütün kapılar.
Benliğim umarsızca oradan oraya savrulurken,
Bedenimi okşayan bir sen olurdu geceler.
Güneşin tüm sıcaklığını senin sevgin gibi hissederdim.
Rüzgar ellerin kadar yumuşak gezinirdi saçlarımda,
Ürperirdim...
Bu son olsun diyorlar,
Bir daha mı... ASLA! ..
Akıp gidiyor saniyeler, dakikalar,
Ardısıra saatler, günler, aylar...
Sen olmalıydın kapımı çalan.
Açtığımda,
Sevdam sana doğru coşmalıydı.
Özlemle sarılıp öpüşmeliydik,
Kokun üzerime sinmeliydi, mis gibi,
Bütün oda sen kokmalıydı.
Bir gün daha akıp gitti sana olan sevdamdan…
Gece yine sessizliğini gün ışığına teslim ediyor.
Her yer bir anda canlanıveriyor.
İnsanlar alelacele bir yerlere ulaşma derdinde.
Akrep yelkovanla her saat buluşurken
Başka bedenlerde aradım hep seni.
Farklı şehirlerde,
Değişik ortamlarda.
Hiç kimse sen değildi aslında.
Sen gibi dokunamadılar yüreğime,
Bir fotoğraf karesinden fırlamıştık seninle.
Biraz mahzun,
Biraz heyecanlı.
Sarıldık, sarmalandık.
Sonra,
Ayrı düştük, hırpalandık.
Gün ışığı dalların arasından süzülürken, sabahın yalnızlığı çöktü yüreğime.
Alelacele uyanıp, akıp giden hayatıma yetişme çabasına girdim.
Yine sen yoktun...
Zilimi çalmadan, bütün işlerimi bir çırpıda halletmeliydim.
Geldiğinde yalnız ikimiz olmalıydık.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!