Hâk'kın kapısında hazır olana
El pençe hazırda huzur hazırdır.
Dünyâ âleminde darda kalana
Allâh'ın izniyle Hızır hazırdır.
Hâk'tan gayrısına eylersen meyil
Bendeki yangına körükle gitme
Ben ettim ben bittim bâri sen etme
İş değil,iş değil, iş değil
Bu senin yaptığın hoş değil
On kere yüz kere bin kere dedim
Şenlendi gönüller yine
Her ocakta kaynar kazan
Yılda bir ay hânemize
Hoşgeldin şeh-ri Ramazan.
Onbir ayı kahır ile
Bu dünyaya mîlât oldun,
İstenildi evlât oldum.
Düğün dernek murât buldum,
Bir türlü ben hoş olmadım.
Abey oldum kardeş oldum.
Kimine hâl hatır sorsam kaçıyor
Sanki kanatlanıp benden uçuyor
Günler aramızı her dem açıyor
Dört bir yan ağrıyor baş tuttu beni
Sanmayın ki dünyâ hoş tuttu beni
Aklından ne geçer onu bilmemde
Şunu bilki seni çok seviyorum
Ferman dinlemiyor şu deli gönlüm
Bir an bile sensiz yapamıyorum.
Ne gece ne gündüz yatamıyorum
İstanbul rüyalarım Ankara başım
Özlü sözlü Erzurum da dadaşım
Orduluyum Giresunla gardaşım
İnsanım ya başka hünerim yoktur.
Azarbaycan eyle Nahçıvan eyle
Oturup koltuğa haklıymış gibi
İçinde düşmanlık saklarmış gibi
Rezilliklerini aklarmış gibi
Hâkimler mazlumu kınar zanneder
Deve hamuduyla yüklenmiş malı
Bu bir dönüm günü sayki bu milât
Görüp göreceğin elinde îrât
Yerinden yurdundan olursun evlât
Belâ olmasın kusûrun taşralısı.
Suludur gözyaşı o yüzden akar
Hüzzâm bir şarkıdır sesin ey senem,
Seni kim severse rakîbi benem.
Can tatlı diyorlar candan geçilmez
Senin için kimse ölmez birtanem
Ten şehri yalandır rûha kafestir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!