Şu giden tabutun bakın içinde
Gençliğim gidiyor yatamıyorum
Bana soruyorlar kim ölmüş diye
Ben olduğumu anlatamıyorum
Ne kadar yüksek hayatın debisi
Kelâm dostu sen kırılma dostuna,
Dosta sarıl sen , sarılma postuna.
Ne hikmettir ben varayım aslına
Anlayayım, anlatayım mâhire.
Bilir misin dostum sevgili Ahmet
Söküp atılırmı kalpteki imân
Cennettir bu Vatan sığınak limân
Askerim hudutta başta komutan
Köpekten korkmayan baba kurdum var
Karada bir başka havada başka
Ne çakal kalmış ormanda
Ne de Cehennemde şeytan.
At koşturur aramızda
Bak onlara kalmış meydan.
Aramızda aramızda,
Bütün dertlerimi uyutmuş gibi
Rüyâlarda dilekler tutmuş gibi
Gönlümü göğsünde unutmuş gibi
Dört bir yanda seni arar dururum.
Saçlarım ızdırâp rüzgarlarında
Mirâca gebe gecenin şafâğı
Ağlayan bulutlar arar afağı
Alemi ağırlar gönül mutfağı
Yokları oynayıp ararlar beni
Ödleri kopan feriştah kesilir
İnsanlarla ! kutla,kutla her günü
Unut hani yaşadığın her dünü
Bekliyorum seni o mâhşer günü
Sualler cevapsız kalır ardarda.
Hâlimi kendimce şiire döktüm
Gözümden akanı nehire döktüm
Bal ile kaymağı zehire döktüm
Karıştırıp içtim ardınız sıra.
Hiçte bir kimseye boyun eğemeden
Gönül akıl erdir hâk neylemeye
Ne gerek kula minnet eylemeye
Birinin hakkında kem söylemeye
Edebim el vermez ar duyarım ben.
İnsanların arasında kaldıkça
Acılar tutsak yürekte
Her arzu ayrı dilekte
Arıya küstüm petekte
Balı ağzıma almadım..
Kendi kendimi dinlerken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!